Davacının kızlarına vermiş olduğu vekaletnamede müstakil olarak kambiyo senedi ve çek düzenleme konusunda yetkilendirme yapmadığı, bu nedenle davacının kızı tarafından imzalanan bono nedeniyle davacının borçlu olmadığı-
Yeni müdürün atanması sırasında eski müdürün yetkisi kaldırılmadığından senedin tanzim tarihinde 25 yıllığına yetkili kılınan önceki müdürün de yetkisinin devam ettiğinin kabulü ve takip konusu senetle ilgili olarak davalının davacıdan alacaklı olduğunun tespiti gerekeceği-
Davacıya borçlu olan takip borçlularından davadışı kişinin birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri tebliğ tarihi itibariyle maaşında davalıdan önce başka bir takip dosyası dolayısıyla haciz kesintisi bulunması ve borcun devam etmesi, ancak bu borç ödendikten sonra davalının ikinci sırada olarak hacizde yer alacağı, diğer borçlunun ise haciz ihbarnameleri tebliğ tarihinde davalı şirketten gerek ticari ilişki gerekse çalışan olarak herhangi bir hak ve alacağının bulunmaması, haciz ihbarnamelerinin tebliğinden sonraki dönemde işe başladığının anlaşılması, tebliğ edilen haciz ihbarnamelerinin yerinde olmamasından dolayı, davacının takip alacaklılarına herhangi bir borcunun olmaması gerekeceği-
Davacının, gayrimenkul ipoteğinden doğan sorumluluğu ile kefaletten doğan sorumluluğunun, bankanın yaptığı işlem nedeniyle ağırlaşıp ağırlaşmadığı yönü üzerinde durularak karar verilmesi gerekeceği-
Asliye hukuk mahkemesinin verdiği ihale konusu taşınmazın ihale alıcısına teslim edilmemesine ilişkin ihtiyati tedbir kararının iflas müdürlüğünce uygulanması zorunlu olduğundan, bu karar taşınmazın tahliyesini engellemez ise de, ihale alıcısına teslim edilmesini engelleyeceği-
Bonodaki imza inkar edilmediğinden, takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasının mümkün olmadığı-
İcra takibine konulan senedin sahteliği iddiası ile açılmış olan menfi tespit davasında HMK. mad. 209 uyarınca takibin teminatsız olarak durdurulmasına karar verilmesinin talep edildiği, icra takibine konu bonodaki imza inkar edildiğinden, HMK. mad. 209/I gereğince icra takibinin durdurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun üçüncü kişiden almakta olduğu maşının İİK.’nun 89. maddesine göre değil İİK.’nun 83 ve 355. maddesi koşullarında haczedilebileceği-
Takibe konu senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığı hususunda ihtilaf olmadığı, vekilin kambiyo senedi keşide edebilmesi için vekaletnamesinde bu konuda özel yetkisinin bulunmasının gerektiği, ancak davacının kızına böyle bir yetki verilmediğinin anlaşıldığı davacının takibe konu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığı ve açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verileceği-
Dava dilekçesinin tebliği sağlanmadan dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesinin hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturacağı-