Toplanan deliller doğrultusunda davaya ve takibe konu bonodaki keşideci imzasının Adli Tıp Kurumu raporuna göre davacının eli ürünü olduğu anlaşıldığından davacının borçlu olmadığını ispat edememiş sayılacağı-
Tahakkuk ettirilen su bedelinden dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin davada, dava dosyasının, su tüketim hesabı konusunda uzman olan mühendis bir bilirkişiye verilerek rapor düzenlettirilmesi gerekeceği-
İhtiyati tedbir sebebiyle davalı alacaklının alacağı geciktirildiğinden, İİK'nun 72/4.maddesi uyarınca davalı yararına tazminata karar verileceği-
Sahte imza iddiası ile açılan kamu davasında alınan ve birbirini teyit eden bilirkişi raporlarında bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşıldığından, davacının takibe konu bonodan dolayı sorumlu tutulamayacağı-
Dava konusu iki adet çekin arkasında bulunan imza ile davacının imzaları arasında benzerlik bulunmadığı, ciro imzasının davacıya ait olmadığının tespit edildiği, davalının, davacının imzası bulunmayan bu çeklere dayanarak davacı hakkında giriştiği takibin kötüniyetli sayılacağı-
Dava konusu senetler ile ilgili olarak ilgililer hakkında iştirak halinde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı asliye ceza mahkemesi'nde ceza davası mevcut olduğundan, ceza davasının sonucu beklenmeden menfi tespit talebi hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile ceza soruşturması sırasında alınan raporların birbiriyle çeliştiği, ayrıca Adli Tıp Kurumunun da mevcut belgelerle sağlıklı bir değerlendirme yapılamayacağını bildirdiği, davacının dava konusu senedin tanzim tarihine yakın ve tercihen bu tarihten önce başka amaçlarla atmış oldukları imzalarını içerir belgelerin resmi kurum ve kuruluşlardan temin edilmesi, ayrıca huzurda senet kendilerine gösterilmeden senet içeriğini oluşturan tüm yazıların aynı tip harfler ile dikte suretiyle ve normal yazma hızıyla birçok kere yazdırılmasıyla elde edilecek tutanakların da dosyaya eklenmesiyle konusunda uzman bilirkişi kurulu veya Adli Tıp Kurumundan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde rapor alınması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Müteselsil kefillerin aksi kararlaştırılmadıkça birbirlerine karşı sorumluluklarının eşit paylarla değerlendirilmesi gerektiği-
Menfi tespit davasını davalının kazanması halinde, davalı yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği-
Dava konusu çekin, davalı şirketin diğer davalı bankadan aldığı kredinin teminatı olarak davalı bankaya verildiği sabit olduğundan, davalılar arasındaki kredi sözleşmesinin celbi ile konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla davalı bankanın defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak, davalı bankanın davalı şirketten bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti ile teminat olarak verilen çekin teminat vasfının devam edip etmediğinin saptanması gerekeceği-