Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesine göre aynı dönem içerisinde kira bedelinin iki ay arka arkaya ödenmemesi halinde sözleşme süresi sonuna kadar olan kira bedellerinin muaccel olacağına dair muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte ise de; taşınmaz pansiyon olarak kullanılmak üzere kiralanmış olup dosya kapsamından kiracının TTK.nu kapsamında tacir olup olmadığı anlaşılamamakta olup mahkemece kiracının tacir olup olmadığı araştırılarak, tacir olması durumunda hakkında TBK.nun 346. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilmeli, tacir olmadığının anlaşılması halinde ise; yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracı yönünden geçersiz hale geldiği kabul edilerek değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespite ilişkin ilamıyla, itiraza konu icra takibinde, alacaklı tarafından tahsili istenilen asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden mahsup nedeniyle borç sona ermiş olup; alacaklının ancak, icra vekalet ücreti ile takip harç ve masrafları yönünden takibe devam edilmesini isteyebileceği-
Temyiz harcına ilişkin eksikliğin giderilmesi halinde asıl dava dosyasında olması gereken davacı-birleşen dava davalısı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin tamamının asıl dava dosyasının aslı ile birlikte gönderilmesi ve birleştirilen menfi tespit-itirazın iptali dava dosyasının aslının veya onaylı suretinin eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın yeniden yerel mahkemesine geri çevrilmesi gerektiği-
İİK'nın 72/7 maddesi uyarınca istirdat davaları ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılacağı, asıl alacak yönünden uygulanması gereken sürenin asıl alacağın fer'i niteliğinde olan faiz alacağı yönünden de uygulanacağı-
Kural olarak havale mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla yapıldığından ve davacının posta yoluyla gönderdiği havalelerin tarihleri dava konusu senedin tanzim tarihinden sonra olduğundan, bu ödemelerin belirtilen bu senet borcuna karşılık yapıldığı konusunda karine olduğu ve bu karinenin aksini davalının kanıtlaması gerekeceği-
Çekteki imzanın davacıya ait olmaması, sahte olduğu tespit edilen çek nedeniyle davacının borçlu olmaması, yapılan ödemelerin haciz tehdidi altında yapılması, davacıya verilen çekin de bedelsiz olmasının saptanması halinde "davacının borçlu olmadığının tespitine" karar verileceği-
Her iki tarafın ticari defterlerinde takip konusu bonolar iade işlemine tabii tutularak bonoların bedelsiz kaldığı anlaşıldığından bonolar nedeniyle davacıların borçlu olmadıklarının tespiti gerekeceği-
Bedelsizlik iddiası davacı yanca usulüne uygun kesin ve yazılı delillerle ispat edilemediğinden menfi tespit talebinin reddi gerektiği-
Davalının kötü niyetli olarak takibe konu senetleri ele geçirdiğine yönelik delile rastlanmadığı, keşideci ile lehdar arasındaki şahsi defilerin ve asıl borç ilişkisinin iyi niyetli meşru hamili olan davalıya karşı ileri sürülemeyeceği, senette tahrifat yapıldığına yönelik bir bulgu saptanamadığı tespit edildiği-