6100 Sayılı HMK.nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. Maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu'na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmesi gerekeceği-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme ile, kimlik paylaşım sistemindeki bilgilerin davacı şirket ile elektronik ortamda paylaşımının ücreti karşılığında yapacağı kararlaştırılmış olup, davacı davalının sözleşmeye aykırı olarak fazla ücret talebinde bulunması nedeniyleaçılan davada, taraflar arasındaki ihtilaf sözleşmeden ve sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanmakta olup, çözümünde sözleşme gözönünde tutularak yapılması gerekeceği-
Ortaklığa ait borç nedeniyle, aralarında dava dışı şirketin de yer aldığı şirkete verilen bono senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istenilen davada, 3.kişinin davalı alacaklılara karşı tek başına dava açamayacağı ve adi ortaklığın diğer ortağı bulunan şirketin de (mecburi dava arkadaşlığı nedeniyle) davaya katılımının sağlanması gerektiği-
Davalı, davacı hakkında yapılan icra takibinin konusunun araç bedeli dışında kalan ve kira sözleşmesinden kaynaklanan diğer alacaklar olduğunu savunmakta, mahkeme ise, sadece araç bedelinin davalı tarafından sigortadan tahsil edilmesi nedeniyle ve bununla sınırlı kalarak yaptığı değerlendirme sonucu hüküm kurmuş olduğundan davalının alacak kalemleri olarak beyan ettiği, davalıdan delil ve belgeleri sorulup, aralarında sigorta konusunda uzman bir bilirkişinin de yer aldığı bilirkişi kurulundan alacağın varlığı konusunda rapor alınarak ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun borcunu ödediği iddiasına dayanarak açtığı menfi tespit davasında hükme esas alınan bilirkişi raporunun; iş bu davada davalı durumda bulunmayan, dava dışı 3.kişi ile ilgili ve bu rapora göre hüküm kurulmuş ise bu hükmün, HMK.nun 297/2.maddesine aykırılık teşkil etmekte olduğundan, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekeceği-
Menfi tespit davasında, dosyadaki belge ve kayıtlardan kiralanan taşınmazın davacıya teslim edildiği anlaşılmakta olup taşınmaz teslim edildiğinde sözleşme kurulduğundan davacı taşınmazdaki durumu bilmekte ve taşınmazı teslim aldığında TBK.305. ve 306. maddelerine göre fesih hakkını kullanarak sözleşmeyi fesih etmemiş olduğundan sözleşmenin halen ayakta olduğunun kabulünün gerekeceği-
Adi ortakların tümünü ilgilendiren bir davada, dava dışı ortağın da davada taraf olarak yer alması ve bundan sonra yargılama yapılması gerektiği-
Satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersiz olup; dolayısıyla tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlü bulunduğu, dava dışı şahısların alacağı temlik alan davalıya ödenen paranın iadesini denkleştirici adalet kurallarına göre geri isteyebileceği-
Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle açılan menfi tespit davasında elektrik mühendisi tarafından düzenlenen raporda, borcundan dolayı kesilen elektriği kurumun bilgisi dışında açarak kullanan davacı eyleminin kaçak elektrik kullanımı olmayıp usulsüz kullanım olduğunun açıklandığı, kullanılan elektrik bedeli normal tarife uygulanarak hesaplanmış ise mahkemece yeni bilirkişi raporu alınması gerektiği-