6352 sayılı Yasa ile değişik İİK'nın 72/5. maddesindeki kötüniyet tazminatı oranının %40'dan %20'ye düşürülmesi nedeniyle uygulanacak kötüniyet tazminatı oranlarının takip tarihi itibariyle gözetilmesi gerekeceği-
Borçlu olunmadığının tespiti isteminde, davacının icra inkar tazminat istemi olduğu halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin bozmayı gerektirdiği-
İhtiyati tedbir kararı verilmiş ise de teminat yatırılmadığından tedbir infaz edilmediğinden; mahkemece İİK'nun 72/4. maddesinde öngörülen tazminat koşullarının oluşmadığı-
Davacı borçluyu dava açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması halinde İİK'nun 72/5 maddesi uyarınca, davacı borçlu yararına talebi üzerine haksız ve kötüniyetli takip tazminatına hükmedileceğinden, tazminatın saptanması için icra takip tarihindeki haklılık durumunun dikkate alınması gerekeceği-
Mahkemece, davacının da akidini seçmede özensiz davranıp davranmadığı ve müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığı-
Yürütülmekte olan takibe konu bir senet nedeniyle açılan menfi tespit davasında; ispat yükü dava konusu senedin teminat olarak verildiğini ve senedin bazı kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ileri süren davacıda olup, davacının iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekeceği-
Elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklan menfi tespit istemine ilişkin davanın temyiz incelemesinin işbölümü uyarınca Yargıtay 3.Hukuk Dairesince yapılacağı-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, yargılama sırasında borç ödenmiş olduğundan mahkemece borçlu olunmadığına karar verilen kısım yönünden İİK'nın 72.maddesi uyarınca davanın istirdata dönüştüğü ve bu kısım bakımından yapılan ödemenin istirdatına karar verilmesi gerekeceği-
Davacı istemi borçlu olmadığının tespitine ilişkin olduğu halde, kararda “takibin 4.000 TL asıl alacak üzerinden devamına” denilmek suretiyle olumlu tespit hükmünün oluşturulduğu, mahkemece talebe uygun ve onun neticelerini kapsayacak şekilde olumsuz tespit biçiminde hüküm kurmakla yetinilmesi gerekirken infazda tereddüt de oluşturacak şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olup, bozmayı gerektirdiği-
Davacı tarafın talebi üzerine ihtiyati tedbir kararının verildiği ve bu karar infaz edilmiş olup, davalının alacağına kavuşması bu sebeple geciktirildiğinden İİK'nın 72/4.maddesinde öngörülen tazminat koşulları oluştuğu halde davalı yararına tazminata hükmedilmesinin gerekeceği-