Davacı ile davalı arasında 2010 yılından bu yana devam edegelen Sistem Kullanım Anlaşması akdedilmiş olduğu, davacının 2013/Ekim ayı içerisinde, 07.06.2012 tarihli en son yapılan sözleşmenin 9. maddesindeki ihlali gerçekleştirdiği, bu ihlal için ceza faturası kesildiği, önceki dönem sözleşmelerde uyarı şartının bulunmasına rağmen 07.06.2012 tarihli son sözleşmede uyarı şartının bulunmadığı, ihlalin saptanması halinde ceza kesileceğinin kararlaştırıldığı şeklinde bir düzenlemenin olduğu, ihlalin gerçekleştiği tarihin en son tarihli sözleşmeden sonra gerçekleştiği, davalı idarenin, davalı şirkete uyguladığı ceza yaptırımının sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından, davanın reddi gerekeceği-
TBK.'nun 74.maddesi uyarınca ceza davası sonucunda verilecek mahkumiyet kararı ve maddi olgu tespiti kararı hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğundan dolayı, davalı hakkında açılmış ve henüz kesinleşmemiş olan ..... Asliye Ceza Mahkemesi’nin ....... Es. Sayılı dosyasının kesinleşme sonucunun beklenilmesi gerekeceği-
Temlik sonrası borçlu ile düzenlenen protokol hükmüne göre, borçlular bu protokoldeki borç taahhüt ve edimlerini yerine getirmeyip temerrüde düştüğü takdirde temlik alanın takibe geçmeye, davalar açmaya veya mevcut takip ve davalara devam etmeye yetkili olacağı- İcra takip dosyaları nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olup, davacıların talebi ayrıntılı olarak açıklattırılmak ve taraflar arasındaki protokol hükümleri de değerlendirilmek suretiyle ve davacıların icra dosyaları nedeniyle ne miktarda borçları kaldığının icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle ayrı ayrı hesaplanması gerektiği-
İcra takibine konu yapılan senedin ihdas nedeninin belirtilmemiş olup davalı alacaklı lehtarın "senedin davacıya satışı yapılan mal bedeli olarak alındığını" bildirmesi halinde, davalı alacaklı, senedin ihdas nedenini "malen" olarak belirttiğinden, aksini iddia eden davacı borçlunun iddiasını, senedin bedelsiz olduğunu yazılı belge ile kanıtlaması gerekeceği- İcra takibinde alacaklı sıfatının bulunmayan davalı yönünden ise pasif dava ehliyetinin dikkate alınması gerektiği-
Davalının gerçek kişi olup dosya içeriğine yansıyan belgelere göre tacir olmadığı, uyuşmazlığın alacak borç ilişkisinden kaynaklanmakta olduğundan davanın ticari dava olarak sayılamayacağı, bu durumda mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Asli müdahilin talebi tamamen reddedilmekle mahkemece peşin yatırılan harçtan maktu ret harcı mahsup edilerek bakiye harcın iadesine karar verilmesi gerekirken bu konuda karar verilmemesinin doğru olmadığı-
Dava açıldıktan sonra davacı banka alacağını ..... Varlık Yönetimi A.Ş.’ye devrettiği, buna ilişkin temliknameyi dosyaya sunduğu, bu tarihten itibaren davacı bankanın davada taraf sıfatı kalmadığı, bu nedenle mahkemece temlik eden banka aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesinin doğru olmadığı-
Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/157 E. sayılı dosyasında mahkemece dava konusu çeklerle ilgili olarak resmi belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma suçlarından kamu davası açıldığı, 26.01.2016 tarihinde sanığın beraatine karar verilmiş ise de söz konusu kararın kesinleşmediğinin anlaşıldığı, 6098 sayılı TBK'nın 74. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin kararı mahkeme dava dosyasının sonucunu doğrudan etkileyeceği anlaşılmakla mahkemece Bakırköy 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/157 E. 2016/22 K. sayılı ilamının kesinleşmesi beklenerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Araç kiralama sözleşmesi kapsamında aracı kiralayana hile ile imzalatılan senetlerin bono haline getirilmesi üzerine açılan menfi tespit davasının kira ilişkisinden kaynaklandığı ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu-
Senetteki imzanın inkarı nedeniyle açılmış menfi tespit istemine ilişkin davada, mahkemece Adli Tıp Kurumu ve Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Akademisi'nden rapor alınmış ise de iki raporun da sonuç itibariyle birbirlerine ters mahiyette olduğu, mahkemece iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken çelişki giderilmeden bir rapora itibar edilerek ve olayın mahiyeti teknik incelemeye dayandığından hakim görüşüne dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-