Ceza mahkemesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair verilen kararın hukuk mahkemelerinde bağlayıcı kabul edilemeyeceği; menfi tespit davasında, davacı-borçlunun, boş olarak verilen senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu yazılı belgeyle kanıtlamak zorunda olduğu- Birleştirilen itirazın iptali davasında, sözleşme altındaki imza davalı borçlu tarafından inkar edilmediğinden, mahkemece sözleşme aslı getirtilip sözleşme hükümlerine göre inceleme ve değerlendirme yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Bozma kararına uyulmakla, mahkemece bu karar doğrultusunda inceleme ve araştırma yapma yükümlülüğünün doğduğu, bu husus gözetilerek banka kayıtları üzerinde inceleme yapan, taraf iddia ve savunmalarını tartışan, dosyada alınan diğer raporları değerlendiren konusunda uzman bankacı bir bilirkişi veya bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Kural olarak, davalı ipotek alacaklısının alacak miktarını ve alacağın varlığını yazılı belgeyle kanıtlaması gerekeceği, ayrıca ipoteğin fekki istemi bulunduğundan, bu husus taşınmazın mülkiyetiyle ilgili olup, taşınmazın bulunduğu yerdeki mahkemelerin yetkisi kamu düzenini ilgilendirdiğinden resen gözetilmesi gerekeceğinden, fek talebi yönünden davanın ayrılarak yetki yönünden red kararı verilmesi ve ipotek belgesinde ve takipte sıfatı olmayan davacı tarafından açılan davanın da aktif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece her ne kadar 1.180,90 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, .......... İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen yazıda davacı tarafa yapılan kesinti tarihleri ayrı ayrı bildirilmiş olup, davalı bankaca yapılan kesinti tarihleri dikkate alınarak,yapılacak hesaplama sonrası kalan miktara son kesinti tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan fazla tahsil edilen toplam tutara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Ceza mahkemesi tarafından verilen mahkumiyet hükmü ile saptanan maddi vakıalar hukuk hakimini bağlayacağından, ceza mahkemesince verilen kararın kesinleşmesinin beklenesi gerektiği-
Asıl davanın alacak davası, birleşen davanınsa muvazaa sebebiyle açılmış menfi tespit davası olduğu, dava konusu olan senette keşidecinin dava tarihinden önce öldüğünün, mirasçılara karşı alacak davası açıldığının ve birleşen davanın da mirasçılar tarafından açıldığının anlaşıldığı, dosya kapsamından murisin başka bir mirasçılarının da olduğunun tespit edildiği, miras şirketine mümessil tayin edilmeden veya mirasçıların tümüne karşı dava açılmadan veya açılan davaya diğer mirasçıların muvafakati alınmadan davanın görülemeyeceği, mahkemece murisin mirasçıları belirlenip, bu miras şirketine mümessil tayini için süre verilip ya da tüm mirasçılara karşı dava açılması ve birleşen davacıların açtığı davaya muvafakatlerinin sağlanarak taraf teşkili yapıldıktan sonra işin esasına girilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davanın sözleşmedeki imzanın inkarı nedeniyle açılmış menfi tespit istemine ilişkin olduğu, mahkemece Cumhuriyet Savcılığında yapılan hazırlık soruşturması sırasında alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmişse de hazırlık tahkikatı sırasında alınan rapora göre hüküm kurulamayacağı-
Haciz sırasında verilen kefaletin geçersizliği iddiasıyla açılmış menfi tespit ve istirdata ilişkin davada, haciz tutanağında davacının haciz sırasında kefil olduğu tarihte yürürlükte olan BK. mad. 484 uyarınca, kefilin, kefalet miktarı ve kendi temerrütünün sonuçlarından sorumlu olduğu, kefilin miktarı belirtilmeyen fer’ilerden dolayı sorumluluğu olmadığı-
HMK. mad. 31 uyarınca, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü ilkesi bağlamında davacının talebinin tam olarak neye ilişkin olduğunun belirlenmesi gerektiği-
İpotek ticari nitelikteki kredi sözleşmesi uyarınca tesis edildiğinden menfi tespit-ipoteğin fekki davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-