"İflas kararı verildikten sonra iflas davasından feragat geçersizdir" bu hükmün uygulanması açısından genel kuralların dışında düzenleme getiren yürürlük hükümlerinin geçmiş olaylar açısından nasıl bir uygulama alanı bulacağı ve dolayısıyla içtihat aykırılığının devam edip etmeyeceği Yargıtay Dairelerinin görüşleri ile meydana çıkacağından içtihadı birleştirme yoluna gitmeye gerek olmadığı-
İlk kira sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra veya devam eden her kira dönemi için yeniden düzenlenen kira sözleşmelerinde özel şart olarak ya da sözleşmeden ayrı bir belge ile kiracının tahliye taahhüdünde bulunması halinde, bunlardan geçerli ilk tahliye taahhüdüne dayanılarak kiralayan tarafından usulen tahliye davası açılmadığı, tahliye isteği ile icra takibinde bulunulmadığı takdirde, kiralayanın verilmesi adet haline getirilen sonraki tahliye taahhütlerinden birine dayanarak tahliye isteğinde bulunmasının iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı konusunda Hukuk Genel Kurulu ile Altıncı ve Onikinci Hukuk Daireleri arasında sözü edilen maddi ve hukuki olaylarda görüş aykırılığı bulunmadığı, aksine kiralayanın kötüniyetinin her olayın özelliğine göre takdiri gerekeceği hususunda görüş birliğine varıldığı anlaşıldığından bu aşamada içtihatları birleştirme yoluna gidilmesine gerek kalmadığı-
Asıl borçluya karşı yapılan bir icra takibinde haksız olarak malı haczedilen üçüncü kişilerin, bu yüzden doğan gerçek zararlarının ödetilmesini, İcra ve İflas Kanunu`nun 97. maddesinde düzenlenen özel hüküm dışında, genel hükümlere göre ve genel mahkemelerde ayrıca dava açarak isteyebilecekleri-
Temyiz; kanuni süre geçtikten sonra yapılmış veya temyizi kabil olmayan bir karara taalluk etmiş veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikayete taalluk edip, merci hakimi yalnız bu sebeplerle temyiz isteğini reddetmiş ise, temyiz isteyenin isteği üzerine temyiz dilekçesinin, karar örneği ve diğer tarafın verdiği cevap layihasıyla beraber, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay`a sevk edilmiş olmasının, satış işlemi dahil olmak üzere hiçbir icra işlemini durdurmayacağı- Kanuni şartları haiz, usulüne göre ve süresinde yapılmış temyiz isteğinin, yalnız satış işlemlerini durdurup diğer icra işlemlerine etki yapamayacağı-
Mahkemece satılması suretiyle şüyuunun giderilmesine karar verilen ve paylarının bir bölümü üzerinde intifa hakkı bulunan taşınmazın satışının intifa hakkıyla yükümlü olarak yapılacağı-
Medeni Kanunu`nun 642. maddesi hükmünce alınmış olan ilamların ve bu arada şufa ( önalım ) hakkına ilişkin ilamların icrası her zaman istenebilir; bu ilamlar konusunda iskati müruruzaman ( on yıllık zamanaşımı ) hükümlerinin uygulanamayacağı-
Satışa arz olunan gayrimenkullerin ihaleden evvel son durumunun imar ve belediye dairelerinden sorularak alınacak cevabın satış ilanına ve artırma şartnamesine yazılması lüzumuna ve alakadarların menfaatlerine daha uygun olduğu-
İcra ve İflas Kanununun 277. ve sonraki maddelerinin uygulanması bakımından Birinci Hukuk Dairesi kararları arasında aykırılık bulunmadığından içtihatların birleştirilmesine yer olmadığı-
Takip isteminde temerrüt tarihi gösterilip, bu tarihten başlayarak gecikme faizi istenirse, temerrüt tarihinden başlayarak faiz hesabı yapılır; alacaklı yalnızca faiz istendiğini belirtirse, bu durumda takip tarihinden başlayarak faiz hesaplanır, borç senedinde vade günü yoksa, faizin gene takip tarihinden başlayarak hesaplanacağı-
Takip isteminde temerrüt tarihi gösterilip, bu tarihten başlayarak gecikme faizi istenirse, temerrüt tarihinden başlayarak faiz hesabı yapılır; alacaklı yalnızca faiz istendiğini belirtirse, bu durumda takip tarihinden başlayarak faiz hesaplanır; borç senedinde vade günü yoksa, faizin gene takip tarihinden başlayarak hesaplanacağı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • kayıt gösteriliyor