Hileli iflas suçunda, suçun maddi unsurunu oluşturan hareketlerin iflas kararı verilmesinden önce yapılması halinde suç tarihinin iflas kararının kesinleşme tarihi olduğu-
Hileli iflas suçunda görevli mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu-
Sanığın, aralarında anlaşma yaptığı (S........... ) Halı'nın edimini yerine getirmemesi nedeniyle yurtdışındaki alıcılara ödemek zorunda kaldığı tazminat yüzünden iflas ettiğini belirtmesi karşısında, sanıkla katılan firma arasındaki alım-satımın dayanağı olan belgelerle mal karşılığı alınan nakit, çek ile senetlerin dökümü ve ödemeye ilişkin evrak ve vergi kayıtları ile her iki şirkete ait defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekeceği-
Sanığın şirketi hakkında iflas müdürlüğünce yürütülen tasfiye işlemlerinin takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırılması nedeniyle şirket hakkında kambiyo takibi yapılabileceğinden dolayı şikayetin reddine karar verilmesi karşısında; öncelikle tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü dosya getirtilerek, tasfiye işleminin takipsiz kalmasının sonuçlarının neler olduğu, dosyanın takipsiz kaldığının sanığa bildirilip bildirilmediği, sanığın suça konu çekleri düzenlediği tarih itibariyle müflis sayılıp sayılmadığı ile mallarının denetiminin iflas masasında olup olmadığı ve çek keşide edip edemeyeceği hususları araştırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekeceği-
Hileli iflas suçunda suçun objektif cezalandırılabilme koşulu ticaret mahkemesince iflas kararı verilmesi olup, suçun maddi unsurunu oluşturan hareketlerin iflas kararının verilmesinden önce yapılması halinde, suç tarihinin iflas kararının kesinleşme tarihi olduğu-
Müflis şirketin muhasebe kayıtları ile defterleri üzerinde ticaret, icra-iflâs ve ceza hukuku alanında uzman olan üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılmadan TCK. 161 ve 162 (ve İİK. 310 ve 311)'e göre hüküm kurulamayacağı–
Sanıkların sahibi oldukları şirketle ilgili 6762 s. TTK.'nun öngördüğü defterleri tutmadıkları veya düzgün tutmadıkları, ödeme gücünün üzerinde borçlandıkları, iflas için mahkemeye müracaat etmedikleri iddia edildiği halde bu hususlar araştırılmaksızın sanıkların yargı çevresinde bulunmamalarına dayanılarak delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verilmesinin isabetsiz olduğu-
Cumhuriyet savcısının hileli iflas iddiasına yönelik yapılan şikayet karşısında, soruşturma başlatıp, delilleri toplamak suretiyle sonucuna göre karar vermesi gerekeceği, hileli iflas iddiasına yönelik tüm iddia ve belgeler ile defterler üzerinde ticaret, iflas hukuku alanında üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla bilirkişi raporunun aldırılabileceği gibi müşteki tarafından ileri sürülen iddiaların kamu davasının açılmasını gerektirir nitelikte bulunması ile delillerin takdir ve değerlendirilmesinin mahkemesince yapılması gerektiği cihetle, 5271 s. CMK. mad. 173/3 uyarınca deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin karar verilmesinin isabetsiz olduğu-