Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteği-
Ölünceye kadar bakım akdine aykırılık nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin davada, bozma kararına uyulmakla, yararına bozulan taraf bakımından usulî kazanılmış hak oluşacağı; öte yandan, davacının dava tarihinden ölene kadarki süre için belirlenecek irat alacağının davacının mamelekinde bir artış sağlayacağı ve bunun da mirasçılara geçecek haklardan olduğu ve dava tarihinden davacının ölüm tarihine kadarki dönem için uygun bir irada hükmedilmesi gerektiği-
Tanık beyanları bakım ve süresine ilişkin çelişkiler içermesine rağmen bu çelişkilerin giderilmediği, hangi tanığın beyanına hangi nedenle üstünlük tanındığının açıklanmadığı, bakım aktinin gereğinin yerine getirilmemesinin gerçekten davalının kurusundan kaynaklanıp kaynaklanmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı anlaşıldığından; ölünceye kadar bakım akdinin sürdürülememesinin kimin kusurundan kaynaklandığının açık ve net bir şeklide açıklığa kavuşturulması, TBK.'nun 617/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının gözetilmesiyle bit karar verilmesi gerektiği- İnfazı mümkün olmayacak şekilde sayfası kapatılan eski parsel numarası üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Bakım alacaklısı, bakım borçlusunun ölümünden itibaren 1 yıl içerisinde mirasçılar ile sözleşmeyi devam ettirmek istemediğini bildirmek zorunda olduğundan, bu bildirim yapılmadığına göre davacının akde devam etme iradesini ortaya koyduğu, sözleşmenin mirasçılar ile sürdürüldüğü ve bakım borcunun mirasçılara geçtiğinin kabul edileceği- Davacının davayı TBK. mad. 617 uyarınca akde aykırılık hukuksal nedenine dayanarak açtığı gözetildiğinde, bu iddia yönünden taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, hak düşürücü süreden dolayı davanın reddedilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacının, kendilerini dede torun gösterip hileye düşürek ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaptığı ve ayrıca davalının bakım borcunu yerine getirmediği gibi kendisini öldürmeye teşebbüs ettiğini de öne sürerek sözleşmenin feshi ile tapu kaydının iptali ve adına tesciline karar verilmesini istediği; davalı ise taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını, bir müddet sonra davacının davranışlarının değiştiğini, "nasıl olsa herkes bizi evli biliyor ona göre davranalım" şeklindeki baskılar üzerine davacıya bakmayı bıraktığını belirtmiş olup, davacının iddiası sabit görülerek davanın kabulü üzerine, davalının temyiz talebinin yerinde olmadığı-
Davacının damadı olan davalının yazılı beyanında, "davacının oğluyla birlikte kredi çektiğini, kredinin bir kısmını oğluna verip, bir kısmını bir gecede yediğini, bu olaydan sonra herkesin kayınpederinden elini çektiğini, kendisiyle ilgilenmediklerini" ifade ettiği, diğer davalıların da "davacıya baktıkları" savunmasında bulunmadıkları, davacı tanığı olarak dinlenen davacının komşusu, "davacının yalnız yaşadığı, yanında davalıların kalıp ona baktığını görmediğini" beyan ettiği anlaşıldığından, davalıların bakım borcunu yerine getirmediğinin kabulü ile, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ve tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekeceği-
Kendi evinde bakılmasının davacının tercihi olup olmadığının, davalının davacıyı bakmak için evine çağırıp çağırmadığının, çağırmış ise davacının buna karşı koyup koymadığının, bakma akdinin çekilmez hale gelip gelmediğinin, çekilmez hale gelmiş ise kimin kusurlu olduğunun araştırılması, davacının kusurundan kaynaklanıyorsa irat hususunun düşünülmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davanın TBK. mad. 617 uyarınca akde aykırılık nedeniyle açıldığı gözetildiğinde; delillere ve özellikle davalının bakım savunmasında bulunmuş ise de, bakım borcunu tam olarak yerine getirdiğini kanıtlayamadığı gözetilerek işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı- Şahsın dışında diğer davalılar ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmiş olup, dava açılmasına sebep olduklarından ve davayı ön inceleme aşamasında kabul ettiklerinden yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaları gerektiği-
Ölünceye kadar bakım akdinin sürdürülememesinin davalının değil; davacının kusurlu hareketlerinden kaynaklandığı, bu nedenle, tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, davacı yararına irat bağlanmasına karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, irat bağlanırken bakım alacaklısının geçimini temin edecek bakım borçlusunun ise ekonomik ve sosyal durumu ile bağdaşacak şekilde aylık irat belirlenmesi gerektiği-
Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, mümkün olmadığı takdirde bedelin tahsili isteğine ilişkin davada, davalının mirasbırakana ilgisini eksik etmediği, temlikin muvazaalı olmayıp gerçekten bakım karşılığı yapıldığı, davalının da bakım borcunu yerine getirdiğinin tanık beyanlarıyla da sabit olduğu anlaşıldığından açılan davanın reddi gerekeceği-