Evlat Edinmede Ana ve Baba R.sının Aranmaması
Velayetin Kaldırılması ile Evlat Edinmede Anne ve Babanın R.sının Aranmaması
Sokağa bırakılan ve kurumca koruyucu aile olarak davacılara verilen küçüğün davacılar ile duygusal bağının oluştuğu, evlilik dışı ilişkisi sonucu küçüğü doğuran davalı annenin, küçüğün babasının kim olduğu yönünde açıklamada bulunmadığı, davalı annenin çocuğa karşı özen yükümlülüğünü yerine getiremediği anlaşıldığından, davalı annenin evlat edinmeye rızasının alınmasına gerek olmadığı -Davalı anne gerek yargılama sırasında ve gerek davadan sonraki dönem için küçük ile şahsi ilişki kurulması yönünde karar verilmesi isteminde bulunmuş olduğundan bu isteme yönelik temyiz incelemesinin tamamlanması için dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekeceği-
Evlat edinmede ana ve babanın rızası aransa da, babanın küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmemesi karşısında babanın rızasının aranıp aranmayacağının ön sorun olarak incelenip karara varılması gerekeceği-
Evlat edinmenin, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektireceği, rızanın, küçüğün veya ana ve babasının oturdukları yer mahkemesinde sözlü ve yazılı olarak açıklanarak tutanağa geçirileceği, verilen rızanın, evlat edinenlerin adları belirtilmemiş veya evlat edinenler henüz belirlenmemiş olsa dahi geçerli olacağı, evlat edinmeye küçüğün ana ve babasının vereceği rıza, tek taraflı bir irade beyanı olup, mahkemeye ulaştığı ve tutanağa geçirildiği anda hukuki sonuç doğuracağı, rızanın, küçüğün doğumunun üzerinden altı hafta geçmeden önce verilemeyeceği-
Davanın evlat edinmeye ilişkin olduğu, evlat edinmede asıl olanın anne-babanın rızasının aranması olduğu-
Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakimin her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hüküm veremeyeceği-
Evlat Edinmede R.nın Aranmaması
Küçükle müdahil arasında soybağı ilişkisi kurulmamış olduğundan; yasal olarak bu kişinin "baba" sıfatı bulunmamakta olup evlat edinmeye rızasının da gerekmediği, ancak, anne için kural olarak rızasının aranması gerekse de annenin akıl hastalığı nedeniyle kısıtlandığı anlaşıldığından ve Türk Medeni Kanununun 311/1. maddesinde ayırt etme gücünden sürekli yoksun olan ana ve babanın rızasının aranmayacağı açıkça belirtilmiş olduğundan, Türk Medeni Kanununun 311/1.maddesi değerlendirilmeden hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalının küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediğinin söylenemeyeceği-