Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda “davanın kabulüne” karar verilmesi için, miras bırakanın nüfusta kayıtlı olması zorunlu olmadığı gibi, mirasçıların belirlenmesinin de gerekli olmayacağı, miras bırakanın gerçekte var olduğu ancak nüfusa kayıtlı olmadığı, mirasçı bırakmaksızın öldüğü belirlendiğinde, son mirasçının hazine olacağının göz önüne alınarak, mirasçılık belgesi verilmesi gerekeceği, bu tür davaların reddine karar vermek için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının veya davacının miras bırakanın mirasçısı olmadığının tespiti gerekeceği, mahkeme tarafından verilen yetkiye dayanılarak açılan davaların kabulü için, davacının mirasçı olmasına gerek olmayacağı-
Taraf sıfatını taşımayan davacının açtığı dava dinlenemeyeceğinden, davacının kayıt malikinin mirasçısı olmaması durumunda, sıfat yokluğundan davanın reddi gerekeceği-
Mirasçılar arasında yabancı uyruklular bulunduğunda; bu mirasçıların uyruğunda oldukları ülke ile Türkiye arasında miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla kanuni miras yoluyla taşınmaz mülkiyeti edinmede karşılıklılık bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği-
Kararı temyiz eden Libya uyruklularla, taşınmazın maliki Libya uyruklu maliklerin aynı kişiler olup olmadıklarının tespiti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Medeni Kanunun yürürlüğe girmeden önce ölmüş bir kimsenin mirasının, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan Feraiz ve İntikal Yasaları hükümleri esas alınarak belirlenmesi gerekeceği-
Türkiye de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukuku uygulanacağının, miras da miras bırakanın ölüm tarihindeki hükümlere göre mirasçılara intikal edeceğinden, mirasın açıldığı günkü hükümlere göre S.Arabistan uyruklu mirasçıların Türkiye’de ki taşınmazları miras yolu ile kazanmaları mümkün olmayacağı-
Birlikte ölen anne ve babanın geriye kalan mirasçılarının, anne ayrı kardeşe karşı açıkları “babaları adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki annelerinin katkısının tazminat olarak kendilerine ödenilmesine” yönelik talebin; anne katkısının bilirkişi marifetiyle belirlenmesinden sonra sadece talepte bulunan davacılar yönünden hükmedilmesi gerekeceği-
Yabancı uyruklu müteveffanın mirasçılığı belirlenirken ölüm tarihi vatandaşlığı, buna göre karşılıklılık esasının araştırılması, sonuca göre kazanılmış haklar da nazara alınarak hüküm kurulması gerekeceği-