Mirasçılık belgesinin iptali davalarında, davacı tarafın miras bırakanın mirasçısı olduğunu, iptali istenilen mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmediğini ve pay verilmediğini veya mirasçı gösterilmesine rağmen mirastan kendisine olması gerekenden daha az pay verildiğini, bu nedenle önceki günlü mirasçılık belgesinin hatalı olduğunu kanıtlamak zorunda olduğu, bu tür davalarda da miras bırakanın diğer mirasçılarını tespit etmenin ve mirasçıların miras paylarını belirlemenin hakimin görevi olduğu- Birinci derecede mirasçıların, müteveffanın füruu olduğu-
Mirasbırakanınn nüfus kaydı bulunmamakta olup, iptali istenen mirasçılık belgesine ilişkin ................. Sulh Hukuk Mahkemesinin .......... Esas, ........... Karar sayılı dosyasında mevcut taşınmazların 1956 tarihli kadastro tutanaklarında mirasbırakanın 57 yıl önce vefat ettiğinin belirtildiği; kararda da 1900 yılının başında öldüğünün kabul edildiği, ancak mirasbırakanın çocukları olduğu iddia olunan ve nüfus kaydı olmayan şahısların ölüm tarihleri tespit edilmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı- Mahkemece re'sen araştırma ilkesi gereğince ilgili kolluk birimi marifetiyle muris ve mirasçılarına dair bilgi sahibi olabilecek kişilerin tespit edilmesi ve bilebilecek kişilerin re'sen tanık olarak dinlenilmesi, bulunması halinde çelişkilerin giderilmesi gerekeceği, murisin, mirasçılarının ve ölüm tarihlerinin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tek tek tespit edilmesi ve bunun için gereken her türlü delil ve araştırmaya başvurulması, gerekmesi halinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 206/2 uyarınca ilgilisinden evrak aslının teminiyle, davacıdan tanık dahil göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra mirasbırakanın öldüğü tarih dikkate alınarak feraiz hukukuna ehil bilirkişiden denetime elverişli rapor alınarak bir karar verilmesi gerekeceği- ...'ın ölüm tarihi olan 24.03.1947 tarihinde yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 439/3 maddesi uyarınca müteveffadan evvel vefat etmiş çocukların her tabakada halefiyet tarikiyle mirasçı olan füruları tarafından temsil olunacakları, anılan hüküm nedeni ile, ...'ın kızı ..., ... mirasından pay alabilecek iken, ... ...'ın ...'dan olmayan çocukların mirastan pay alamayacağı, buna karşın ... ...'ın ikinci eşi Z. ...'dan olan çocukları ... (...), ... ... ve ... ...'a mirasbırakanın terekesinden miras payı verilmiş olmasının doğru olmadığı-
Borçlunun; kendisine kefil olan babasına karşı da takip(haciz) başlatılması sebebiyle babasının üzüntüden vefat ettiğini, borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasında da lehine karar verildiğini kanıtladığı ve maddi-manevi zararının karşılanmasını talep ettiği davanın zamanaşımının başlangıcının, menfi tespit davası sonucunda verilen kararın kesinleşme tarihi olduğu- Haczin haksızlığı sabit ise de haciz tutanağından, haczedilen malların babasına ait olduğu ve babasının da haciz tarihinden sonra ve dava tarihinden önce,ardında mirasçılar bırakarak vefat etmiş olması sebebiyle, davacı lehine; haksız haczedilen eşya bedelinin tamamı kadar değil,miras payı oranında maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Haksız takipten kaynaklı manevi tazminata hükmedilmesi için ayrıca davalının ağır kusur ve kötü niyetinin arandığı-
Mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerektiği- Mirası reddeden mirasçı, muristen önce ölmüş gibi değerlendirileceğinden, ona ait miras payın çocuklarına geçmiş olacağı-
En yakın mirasçıların mirası reddetmesi durumunda mahkemece terekenin 4721 sayılı TMK’nın 612. maddesi uyarınca iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verileceği; tasfiye sonunda arta kalan değerler mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verileceği; mirasın murisin anne ve babasına geçmeyeceği-
Mirastan feragat eden (TMK. mad. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de gösterilmesi gerektiği-
Davaya konu taşınmazın, tapu kayıtlarının aksine, gerçekte murise ait olduğu ve ölümü ile mirasçılarının da hak sahibi olduğu iddia edilerek, tapu maliki olan davalıya ödenen kamulaştırma bedelinin miras payı oranında davacıya ödenmesi talebine ilişkin davada, davalı açıkça davaya konu taşınmaz üzerindeki evin murisleri olan babalarına ait olduğunu kabul etmiş olduğundan, taşınmaz üzerinde bulunan evin, tarafların murisine ait olduğu kabul edilerek, davalıya ödenen kamulaştırma bedelinden evin değerine düşen kısmı tespit ettirilerek, ev bedelinden davacının miras hissesi oranında tahsiline karar verilmesi gerekeceği-
TMK'nun 495 ile 501. maddelerinde yasal mirasçılar, izleyen maddelerde de mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufu sonucu oluşan mirasçılığın gösterildiği- (TMK m. 516, 520, 521, 522). Bu yasal düzenlemeler göz önünde bulundurularak TMK'nun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgeleri aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturacağı- Bu belgenin; miras bırakanla mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahip olduğu- Tüm bu nedenlerle; mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecekmirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği-
Mirastan feragat eden (TMK. mad. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği-
TMK'nun 598. maddesine göre düzenlenen mirasçılık belgelerinin, aksi ispat edilinceye kadar geçerli olan, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturduğu- Mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerektiği- Verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; “mirastan feragatin hukuki sonuçlarının” düzenlenen mirasçılık belgesine yansıyacak şekilde gösterilmemiş olmasının hatalı olduğu-