Zayi olan çek bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, her ne kadar çekin iptal edilmesi suretiyle davacı mevcut olmayan bir hak elde etmese de, iptal edilen çekin alacaklısının davacı olduğu kesin olarak söylenemeyecekse de, vekil hamil banka tarafından açılan iptal davası sonucunda alınan karar ile bu çeki bankaya ibraz etmiş olan davacının çekin hak sahibi olduğuna ilişkin fiili bir karinenin var olmasına rağmen davacının dava konusu çekin yasal hamili olduğunu ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine hükmetmesi yerinde olmadığı gibi davalının böyle bir çekin hiç bulunmadığına yahut çekin keşidecisi olmadığına, çek bedelini davacı dışındaki bir başkasına ödediğine yönelik açık bir savunması bulunmadığı da nazara alındığında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
K.li evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebileceği- İptal kararı üzerine hak sahibinin hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senet ihdasını talep edebileceği- İptal kararının olumlu sonucu ise davacının hak sahipliğini borçluya karşı göstermesi yani hak sahibinin teşhisine imkan vermesi olarak karşımıza çıkacağı, buna göre, iptal kararı davacının (iptal kararını elde eden kişinin) senette mündemiç bulunan ve iptal ile artık senetten ayrılan hakkın sahibi olduğuna ilişkin bir karine yaratılacağı- İptal kararının sadece senedi zayi eden hamilin senette mündemiç hakkı senetsiz olarak borçluya dermeyan edebilmesini ve borçlunun da iptal kararını alan kişiye ifada bulunmak suretiyle borcundan kurtulabilmesini sağlayacağı, kararın maddi hukuk yönünden bir etkisi olmadığı- İptal kararının hakkın mevcudiyetine, muhtevasına ve bu hak üzerinde tasarruf yetkisine tesir etmeyeceği- İptal kararının, iptal olunan senet yerine kaim olan bir senet niteliği taşımadığı, sadece, elden çıkmış bulunan senedin teşhis fonksiyonunu ifa etmekte ve iptal kararı hamiline senetsiz olarak alacağı talep hakkı verdiği-
Çeke ilişkin zayi kararıyla birlikte kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığı, TTK. mad. 652/1 uyarınca iptal kararı üzerine hak sahibinin hakkını senetsiz olarak da ileri sürebileceği veya yeni bir senet düzenlenmesini isteyebileceği; ancak iptal kararının iptal edilen senet yerine geçemeyeceği, alacaklının borçludan kambiyo senetlerine mahsus takibe özgü olan çek tazminatı ya da komisyonu talep hakkının bulunmadığı, davacıdan fazla tahsil edilen bedelin istirdatının gerektiği- İstirdat davasının nispi karar ve ilam harcına tabi olduğu-
Tahsil cirosuyla davalı bankaya verilen bononun kaybedildiği, alacağın tahsil edilemediği ve bu nedenle zararın doğduğu iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkin davada, davalının vekil hamil olarak zarardan sorumlu tutulabilmesi için, bononun kaybedilmesi ile davacının bono bedelini tahsil etmemesi arasında doğrudan illiyet bağının ve bu şekilde vekalet akdinin ihlal edildiğinin kanıtlanması gerektiği- Bononun kaybı sonrasında, dava dışı borçlunun bu kayıptan yararlanarak davacı alacaklının alacağına kavuşmasını engelleyici davranış ve tasarruflarının varlığının ispat edilmesi gerektiği-
Çek'i kaybedip çek hakkında İptal davası açara bu yönde karar aldırdığını ve alacağını henüz alamadığını ileri süren hamilin keşideciye karşı açtığı bu davanın dinlenebilmesi için, çek'in ortada olması yada keşideci tarafından çekin varlığının kabul edilmiş olması gerektiği- Davalı, dava dışı lehdar İle aralarındaki ilişkinin varlığını kabul ediyor ise de çek'in varlığını başından beri kabul etmediğinden davacının, aralarında temel borç ilişkisi bulunmayan keşideciye karşı bu davayı açamayacağı-. Yalnızca çeki kendisine ciro eden lehdara karşı, aralarındaki temel borç ilişkisine dayalı olarak bir dava açabileceği-
Zayi nedeniyle iptal kararından sonra, çeki elinde bulunduran kişi tarafından borçlu hakkında icra takibi yapılmış olması halinde gerçek hak sahibinin tespiti için çeke dayalı icra takibi yapan kişiye, iptal kararını alan kişiye karşı «çekin iptaline ilişkin ilamın iptali için» dava açmak üzere süre verilmesi gerekeceği-
  • kayıt gösteriliyor