Hayat sigorta sözleşmesi kapsamında düzenlenen poliçede sigortalının, doğru beyan yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği ve sigortacının TTK mad. 1435 göre sözleşmeden cayma hakkını kullanmasının haklı olduğu iddialarının kabulü için, sigortalının gizlediği iddia olunan hastalık ile riziko (ölüm) arasında illiyet bağının bulunması gerektiği, bu tespitin ve değerlendirmenin ise ancak, tıbbi ve teknik bilgiyi gerektiren bir iş olduğu-
Sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalının doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğü altında bulunduğu- Hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat davasında, taraflar arasındaki temel uyuşmazlığın, poliçenin düzenlenmesi sırasında sigortalının kalp hastalığının olup olmadığı, sigortalının önceki hastalıkları ile ölümü arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, bu hastalıkları kasten gizleyip gizlemediği, dolayısı ile ihbar yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı noktasında toplandığından; dosya içinde bulunan tıbbi geçmişe ilişkin bilgilerden; murisin sigorta sözleşmesinden önce ortaya çıkan kronik iskemik kalp hastalığı bulunduğu, yine aynı tarihlerde diyabet hastalığının ortaya çıktığı, ancak sigortalının dava konusu hayat sigortası sözleşmeleri imzalanırken, bu tür hastalıklarının olup olmadığı yönündeki sorulara 'hayır' cevabı verdiği, ayrıca sağlık beyanına ilişkin tüm bilgilerinin doğru olduğunu, cevap vermemiş olması halinde tam sağlıklı olduğunun kabul edilerek poliçe düzenleneceğini, açıkça bildirmiş olmadığı bir sağlık sorunu saptanırsa bu poliçeden herhangi bir tazminat ödemesi yapılmayacağını bildiğini kabul, beyan ve taahhüt ettiği ve bu şekilde sigorta sözleşmesini imzaladığı birlikte değerlendirildiğinde, murisin sigorta sözleşmesinden önce kronik iskemik kalp hastalığı ve diyabet rahatsızlığı bulunması ve bunu TTK sair hükümleri uyarınca beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığının anlaşılması ve murisin sigortacıya bildirmediği bu hastalıklarla bağlantılı olarak vefat ettiği ölüm belgesinden anlaşılmış olması sebepleriyle mahkemece davanın reddi gerektiği-
Hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkin davada, sigorta poliçesinin başlangıç yılı 2011 olup; murisin 2004 yılından beri karaciğer ile ilgili olan HBV B(+) hastalığı sebebi ile takip edildiği, 2012 yılında yapılan testler neticesinde karaciğer fonksiyonlarının normal olduğu, 2013 yılında yaptırılan testlerin de HBV'nin negatif olarak belirlendiği, sigorta poliçesi imzalanırken “Karaciğer hastalığınız var mı” sorusuna “Hayır” denildiği- Mahkemece sigortalının poliçe düzenlenmeden önce mevcut olduğu tespit edilen hastalıklarını, davalı sigorta şirketine "bildirmemesi konusunda kasıtlı olup olmadığı", bu hastalıklarını "beyan etseydi ödemesi gereken primin artıp artmayacağı", "ne kadar prim ödediği" hususunda araştırma yapılıp, beyan yükümlülüğüne aykırılığın mevcut olup olmadığına karar verilmesi gerektiği-