Olağan yaşam koşullarında eşlerin birlikte yaşadıkları ev işlerinde birbirlerine destek oldukları gözetildiğinde pasif dönem yönünden de net asgari ücret üzerinden destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerektiği- Desteğin kasten öldürülmesi nedeniyle hükmedilen manevi tazminat yönünden, olayın gelişim biçimi, davacıların ölene yakınlıkları ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarlarının az olduğu-
Ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, desteğin davacının eski eşi olduğu, boşanma davasında desteğin eve bakmadığı, sadakatsiz davrandığı, kötü alışkanlıklarının bulunduğunun iddia edildiği, mahkemece desteğin sadakat ve geçim yükümlülüklerini yerine getirmediği, ağır kusurlu olduğu belirtilerek boşanma kararı verildiği, kural olarak boşanan eşlerin birbirlerine destek olacağının kabul edilmediği, boşanma dosyasındaki bilgi ve belgeler ile ekonomik sosyal durum araştırma tutanağı dikkate alındığında destek ilişkisinin davacı tarafından kanıtlanamadığı-
Hukuk hakiminin ceza mahkemesinde kesinleşmiş maddi olgu ile bağlı olduğu-
Yalnızca desteğin eşi ve çocukları olan davacılar için tazminat isteminde bulunulduğu halde, davacı durumunda olmayan desteğin anne babası ile kardeşleri olan davacıların manevi zararlarından da sorumlu tutulmuş olmasının isabetsiz olduğu- Reddedilen kısım yönünden davalı şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği- Hesap raporundan sonra davacılar tarafından ıslah yapılmamış olmasına rağmen istek aşılarak karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, ölüme sebebiyet veren olaya müteallik ceza kovuşturması yapıldığı, ceza mahkemesi tarafından davacılara ödeme yapılmasının hükmedildiği, yapılan bu ödemenin tazminat miktarlarının hesaplanmasında nazara alınmadığı, mahkemece ceza dosyasında yapılan ödemenin ne kadarının maddi, ne kadarının manevi tazminat için olduğu hususunda yeniden değerlendirme yapılması gerektiği-
Destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması sırasında tahrik nedeni ile indirim yapılmış olup, desteğin müterafik kusurunun varlığı göz önünde bulundurularak talep edilen manevi tazminattan da -matematiksel olmamak koşuluyla- uygun bir indirim yapılmak suretiyle karar verilmesi gerektiği-
Ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine ilişkin davada, desteğin Bağ-Kur sigortalısı olmasına rağmen davacılara gelir bağlanıp bağlanmadığının incelenmediği, gelirin bağlanması halinde bunun peşin sermaye değerinin ve rücuya tabi olup olmadığının Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına sorulacağı, rücuya tabi ise bu gelirin peşin sermaye değerinin hesaplanacak tazminattan indirilmesi gerektiği-
Destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın -gerek kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmadığı bilinerek- desteğin kusuru bulunsa dahi sigortacıdan talep edilebileceği-
Trafik sigortacısı işletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan, işletenin sorumluluğunun bulunmaması karşısında, davalı sigorta şirketinin de sorumluluğunun olmadığı-
Manevi tazminatın tutarını belirlerken hakimin, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği- Davacının ıshalen artırdıkları maddi tazminatları yönünden; dava dilekçesinde fazlaya ait haklarını saklı tutarak olay tarihinden itibaren kanuni faiz istedikleri açıkken hüküm altına alınan ve ıslahen artırılan maddi tazminatlar yönünden olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile tahsile karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-