Davacı, satış vaadi sözleşmesi ile davalının murisinden intikal edecek hissenin satışını vaat ettiğini belirterek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunduğu, dava konusu taşınmazın muris adına kayıtlı olduğu ve davacı ve davalının murisin mirasçıları oldukları anlaşıldığından satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunduğu, mahkemece tarafların diğer iddia ve savunmalarının da araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu, bu haliyle ifa imkanı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Harçlar Kanununun 13. maddesinde harçtan muaf olan kişi ve kurumlar sayıldığı, arsa sahibi Vakıflar Genel Müdürlüğü ile diğer davalı yüklenici P. Tic. Ltd. şirketi Harçlar Kanununda sayılanlar arasında bulunmadıkları, dolayısıyla harçtan muaf olmadıkları halde harçtan muaf tutulmaları doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Satış vaadinde bulunan Ş. ile davacı M.'in kardeş oldukları, davalının ise hem davacı hem de satış vaadidnde bulunanın yeğeni olduğu, tarafların yakın akraba oldukları, keşifte dinlenen davacı tanıklarının beyanlarına göre davacı M.'in satış vaadi sözleşmesi ile satın almış olduğu paya karşılık olan yerin zilyetliğini de devralarak kullanmakta olduğu belirtildiği, dava konusu taşınmazdaki payın ve zilyetliğinin satış vaadi sözleşmesiyle davacıya devredildiği, satış vaadinde bulunan Ş. mirasçılarının satış vaadini boşa çıkarmak amacıyla dava konusu payı davalıya tapuda devrettikleri anlaşıldığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Davacı 17.09.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu taşınmazlarda Z. M.'dan hak ve hisselerinin tamamını satın aldığı, Z. M. 2003 yılında vefat etmiş ve payı mirasçılarına intikal ettiği, davacı tüm mirasçılarını davalı göstermek suretiyle dava açtığından Z. M.'dan mirasçılarına intikal eden hisseleri tespit edilerek tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerektiği-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili isteğine ilişkin davada, yüklenicinin taraf gösterilmediği, kat karşılığı inşaat yapım sözleşmesinde yer alan arsa sahibinin bir kısım payını satın alan davalı da taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince kendisine ait olduğunu iddia ettiğine göre inceleme ve araştırmanın yüklenicinin de taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden davacıya, inşaat sözleşmesinin yüklenicisine, ölü ise mirasçılarına karşı dava açması için süre vermesi, açılırsa o davanın eldeki dava ile birleştirilmesi gerektiği-
Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemeyeceği ancak, somut olayda satış vaadi elbirliği malikleri arasında yapılmış olup dava konusu payların yine elbirliği maliki olan davacıya geçmesi halinde diğer ortaklar bir zarar görmeyeceğinden iştirakçi malikler arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı olduğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Birlikte mülkiyetin söz konusu olduğu tarım arazilerinin asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altında ifrazının, dolayısıyla satışının mümkün olmadığı, ancak, bu nitelikteki arazilerde asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki yüzölçümlerine karşılık gelen mevcut payların bölünmeden üçüncü kişilere satışına bir engel bulunmadığı, tarım arazisinin hangi sınıfa girdiğinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Tarım İl veya İlçe Müdürlüklerinden sorulmak suretiyle veya ilgilisi tarafından alınacak yazı ile belgelendirilmesi gerektiği, somut olayda ise dava konusu taşınmazın belirlenen tarımsal niteliği Tarım ve Köyişleri Bakanlığı İl veya İlçe Müdürlüğünden, ifrazının mümkün olup olmadığı ise taşınmaz belediye ve mücavir olan sınırları içerisinde ise belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan sorularak ifrazının veya taşınmazdan pay satışının mümkün olmadığının anlaşılması halinde davanın reddine, aksi halde kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Satış vaadi sözleşmelerinin ve adi yazılı belgelerin tarihlerinin dava konusu taşınmazların tespit tarihlerinden sonra olduğu ve bu nedenle davacının tespit sonrası nedene dayanarak dava açtığı anlaşıldığından mahkemece, hak düşürücü süre yönünden reddedilen kısım hakkındaki davanın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar vermesinin doğru olmayıp bozmayı gerektirdiği-
Satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazın zilyetliğinin vaat alacaklısına devredildiği belirtildiğinden zamanaşımı savunması TMK.'nun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenemeyeceği, mahkemece esastan incelenerek bir karar verilmesi gerektiği-
Satış vaadi sözleşmesinin mülkiyeti nakil borçlusu M.’nin mirasçıları arasında yer alan H. S.nın mirasçısı dahili davalı O. S. Ordu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/651-818 sayılı kararıyla mirası reddettiğinden davanın O.S. hakkında pasif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekeceği-