İİK'nun 150/h maddesi gereğince alacağı taşınır rehni ile güvence altına alman alacaklının, alacağı veya rehin hakkı yada her ikisi bir ilamda yahut ilam niteliğindeki bir belgede (İİK'nun 38.md.) tespit edilmiş ise, ilamların icrasına dair hükümlerin kıyasen uygulanacağı-
Alacaklının varlığını iddia ettiği gemi alacağından dolayı kanuni rehin hakkını kullanarak ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takip yapabileceği ayrıca –İİK. 150/h’de öngörüldüğü gibi gemi alacaklısının ilamlı tespit edilmiş olması halinde alacaklının ‘ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip’ yapabileceği başka bir deyişle ipoteğin ilamlı takibe konu edilebilmesi için ayrıca ‘ilam’ alınması gerekeceği–
Takibe dayanak ‘rehin senedi sözleşmesi’ noterlikçe düzenleme şeklinde yapıldığı ve para borcu ikrarını içerdiği için, İİK’nun 38. maddesi uyarınca ilam niteliğindeki belgelerden sayılacağı–
İİK’nun 150/h maddesi gereğince; alacağı taşınır rehini ile güvence altına alınmış olan alacaklının ‘alacağı’ veya ‘rehin hakkı’ ya da ‘her ikisi’ bir ilamda yahut ilam niteliğindeki bir belgede (İİK. 38) tespit edilmiş ise, ilamların icrasına dair hükümlerin uygulanacağı–
Alacaklının mahkemece verilmiş olan ‘kanuni rehin veya hapis hakkı tanınmasına’ ilişkin ilama dayalı olarak, borçlu hakkında rehininin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıp – İİK’nun 150/h maddesi uyarınca- borçluya ‘icra emri’ gönderebileceği–
İmar uygulaması sonucu oluşturulmuş olan ipotek, rızai bir ipotek olmadığından, bu ipoteğin paraya çevrilmesinde, İİK’nun 150/h hükmünün uygulanmayacağı–
Mahkemece verilmiş olan «kanuni rehin veya hapis hakkı taşınmasına» ilişkin ilama dayalı olarak –İİK. 150h uyarınca- ilâmlı takip yapılıp, borçluya “icra emri” gönderilebileceği—
Alacaklının, İİK. 150h uyarınca “her icra dairesince” ilamlı, takipte bulunabileceği—
Alacağı rehinle temin edilmiş olan alacaklının mahkemede “alacak davası” açıp, alacağı ilamı –“tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla”- yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip konusu yapabileceği—
Rehin sözleşmesi, niteliği itibariyle kesin borç ikrarını içermediğinden ve bu nedenle İİK. 38. maddesinde yazılı ilam niteliğindeki belgelerden olmadığından, İİK’nun 150h maddesi doğrultusunda borçluya «icra emri» gönderilerek takipte bulunulamayacağı—