Vasiyetnamenin tenfizi davasında murisin kendisinden önce ölenden olma çocuklarının anaları öldüğüne göre velayetin babada olduğu, babanın, küçüklerin yasal temsilcisi olduğu, vasiyetçi tenfizi istenilen vasiyetnamesinde; çocuğa bağladığı iratla ilgili olarak velayet üzerinde olan babanın açıkça tasarruf etmemesini öngördüğüne göre babanın bu irat üzerinde yasadan kaynaklanan velayet hakkına dayanarak tasarruf yetkisinin bulunmadığının kabulü ile murisin iradesine uygun olacak şekilde vasiyetnamenin de bu yönden tenfizine karar verilmesinin gerektiği-
Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352-363. maddelerinde yer alan çocuk mallarının korunmasına ilişkin hükümlere velayet hakkına sahip olanın aykırı davranması sebebine dayalı, velinin, dürüstlük kurallarına aykırı olarak başkasına devrettiği taşınmazın iadesi isteğine ilişkin olup, davada aile mahkemesinin görevli olduğu-
Velayet kendisinde bulunan (TMK. md.336/3) davalı annenin yükümlülüklerini yerine getirmediği (TMK. md.352/2) iddia ve ispat edilemediği halde annenin kanundan doğan yönetim hakkına müdahale oluşturacak yönde yazılı şekilde hüküm kurulamayacağı-
Malları korunması istenen çocuğun babasının ölmüş olması halinde, velayeti kullanan annenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı–
Küçüğün velisi ve yasal temsilcisi konumunda bulunan annesinin, MK’nun 327. ve 356. maddelerindeki koşulların oluşması dışında hakimden izin almaksızın çocuğa ait gerek taşınır gerekse taşınmaz mallarını satabilme yetkisine sahip olduğu–
Çocuğun doğumundan sonra başka kişilerce getirilen hediyeler çocuğa mı yoksa ana-babaya mı aittir?–
Maddi olgulara değil de, yalnızca ihtimallere ve kadının cahil oldu-ğuna dayanılarak, ananın (babanın) velayet hakkına müdahale edilemeyeceği–
Annenin başkasıyla evlenmesinin, çocuklara ait maaşları alması-nın, velayet hakkının kaldırılmasına neden olamayacağı, diğer koşulların (MK. 183)da gerçekleşmesi halinde «velayetin değiştirilmesi»ne neden ola-bileceği–
Ana babaya, çocuğu temsilen değil, doğrudan doğruya çocuğun malları üzerinde tasarruf yetkisi tanınmış olduğundan, «çocuğa vela-yeten» kaydını koymaksızın, ana babanın çocuğun mallarını satabileceği–