TTK.'nun 5/a maddesinin dava açılmadan önce arabulucuya başvurma şartını düzenlediği- Arabulucuya başvurmadan açılan kıymetli evraktan kaynaklanan menfi tespit davasının usulden reddi gerektiği-
Trafik kazası sonucu ölüm nedenine dayalı olarak sigorta şirketi aleyhine açılan tazminat davasında, sigorta şirketinin bölge müdürlüğünün bulunduğu yerin yetkili olup olmadığı- Davacıların, davasını aracın zorunlu trafik sigortasını düzenleyen şirkete değil de, zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortasını ve kasko sigorta poliçesini düzenleyen şirkete yöneltmesi karşısında, 2918 sayılı Kanun'un davada uygulanamayacağı- 2918 sayılı KTK’nın 110/2. maddesi ile uyumlu olsa dava tarihi dikkate alındığında, dava konusu araç otobüs olduğundan olaya 4925 s. Kanunu’nun ilga edilen 25. maddesinin uygulanması gerektiği; her iki yasanın da ilgili maddelerinde bölge müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde bir düzenlenme bulunmadığından,4925 sayılı Yasanın 25. maddesi ve HMK’nın 7. maddesi hükmü uyarınca, bölge müdürlüklerin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceği- "Merkez veya şubenin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemeleri, Kanun (4925 s. Karayolu Taşıma Kanunu) uyarınca yetkili kabul edildiğine göre, acente ve şubeyi denetleyen üst merci olan, genel merkezin emir ve talimatı doğrultusunda çalışan ve yetkisi şubeye göre daha fazla olan bölge müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğuna dair yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu için, bu konuda yetki sözleşmesi yapılamayacağı ve yetki sözleşmesi ile başka yetkili mahkemenin kararlaştırılamayacağı, bu durumda uyuşmazlığın şirket merkezinin bağlı bulunduğu yer mahkemesinde, sonuçlandırılması gerektiği halde yetki yönünden davanın red edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Özel eğitim giderlerine ilişkin kurum zararı Zihinsel Y.siz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfının şubesi niteliğinde olan Tarsus Özel M... Eğitim Vakfının işlemlerinden kaynaklandığından HMK'nın 14/1. maddesi uyarınca şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu-
Kooperatifin ortaklarına ya da ortakların bu sıfatla diğer ortaklar veya kooperatife açacağı davalarda kooperatif merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olacağı, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin ve kesin nitelikte olduğu, bu hususun davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re'sen dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, 6100 sayılı HMK. mad. 114/1-ç ve 115/2 uyarınca asıl dava ile birleşen davanın kesin yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan dolayı usulden reddine karar verildiği-
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, anasözleşmeye göre davalı kooperatifin, üyelerinin kendi arazilerinde yetiştirdiği ürünleri alarak bu ürünlerin satılmasını sağladığı, davacı ile davalı kooperatif arasındaki alacak ilişkisinin kooperatifler hukukundan kaynaklandığı, 6100 sayılı HMK. mad. 14/2 gereğince kooperatifin ikametgahı sayılan mahal mahkemesinde görülmesinin gerektiği, bu yetki kuralının kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olduğu ve yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği, TMK. mad. 51 gereğince hükmi şahısların ikametgahının anasözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça muamelelerinin yürütüldüğü yer olduğu, davalının icra dairesinin yetkisine yaptığı itirazda haklı olduğu, itirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartı niteliğinde olduğu gerekçesiyle, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği-
Davacı şirketin Çorlu da şubesinin bulunması, dava konusu olayın Çorlu Şubesine ait aracın hasarlanmasından dolayı talep edilen tazminat davası olması ve davacı şirketin şubesinin bulunduğu yer mahkemesi olan Çorlu Mahkemesinde dava açılmasının mümkün olmasına ayrıca ihtiyari dava arkadaşı olan davalı tarafından mahkemenin yetkisiz olduğuna dair bir itirazı olmadığı halde, bu davalı yönü ile de yetkisizlik kararı verilmesinin doğru olmadığı-
Dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağından davanın derneği tüzüğünde belirtilen şehirde açılmasının doğru olduğu-
Toplanan delillerden davalı derneğin merkezinin İstanbul'da olduğu, davanın ise İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açıldığı anlaşıldığından, mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, HUMK. mad. 440 hükmünde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerektiği-