Yerel mahkemece muris tarafından .............. Noterliği'ne tanzim ettirilen düzenleme şeklindeki vasiyetnamenin kısmen tenfizine karar verildikten sonra, dava konusu ....... parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatla ilgili tespit hükmü kurulması gerekirken infazı mümkün olmayacak şekilde tescili yönünde hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Davaya konu tenfizi istenen vasiyetname incelendiğinde; vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmadığı, bu durumda vasiyetnamenin tenfizi davasının murisin yasal mirasçılarına karşı açılması gerektiğinin, murisin veraset ilamı incelendiğinde bir kısım yasal mirasçıların davada davalı olarak yer almadıklarının görüldüğü, taraf teşkili sağlanmadan hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Vasiyetnamenin tenfizi ve taşınmazın lehine vasiyet edilen davacı adına tescili için vasiyetnamenin açılıp okunması, tüm mirasçıların vasiyetnameyi itirazsız kabul etmesi veya 1 yıllık hak düşürücü süre içinde vasiyetnamenin iptali ya da tenkis davası açılmış ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği- Somut olayda ise, davacı tarafından yalnızca maktu başvuru harcı ile karar ve ilam harcı yatırıldığı ve davanın devamı süresinde eksik harç da tamamlanmadığı halde yargılamaya devam edildiğinin, hüküm kısmında da başlangıçta alınan harcın yeterli olduğuna ilişkin hatalı şekilde hüküm kurulduğunun anlaşıldığı, o halde, mahkemece yapılacak işin; Harçlar Kanunu'nun 16. maddesine göre, öncelikle davacıdan dava konusu taşınmazın değerini açıklatmak, bu konuda taraflar arasında ihtilaf çıkarsa taşınmazların kıymetini gerekirse keşif yapılarak belirlemek, ardından nisbi peşin harcı ikmal etmek ve delilleri bu çerçevede değerlendirip tartışarak, sonucu dairesinde hüküm kurmak olması gerekeceği-
Okuryazar kişilerin de, "dileğine göre ve hiç bir sebep bildirmeye veya vasiyetnameye yazdırmaya yer olmaksızın", okuyamayan veya imzalayamayanlar gibi resmi vasiyetname düzenletme yolunu seçebileceği; bu şekilde vasiyetname düzenlemiş olmasının, vasiyetnamenin geçerliliği üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı-
Takipten önce murisin vefatı üzerine, takibin mirasçılar hakkında başlatıldığı, şikayetçi borçlulara ödeme emrinin tebliğ edildiği, mirasın reddine ilişkin davanın, takibin kesinleşmesinden sonra açıldığı ve mirasın reddinin tesbit ve tesciline karar verildiği, kararın kesinleştiği görüldüğünden, bu durumda, mirasın reddine ilişkin ilamın, takibin kesinleşmesinden sonra alındığı anlaşılmakla, mahkemece borçluların başvurusunun "borca itiraz" olarak nitelendirilemeyeceği, "şikayet" olarak değerlendirilip kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Vasiyete konu taşınmazların bilirkişi raporu ile belirlenen değeri üzerinden peşin nisbi harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi gerektiği-
Miras bırakanın sonradan vasiyetname konusu mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla birlikte vasiyetnamenin ortadan kalkmış sayılabilmesi için, sağlararası kazandırmanın geçerli bir hukuki işleme (satışa) dayanması gerekmekte olup tapu iptal tescil kararının kesinleşmesi ile birlikte, satış işlemi şeklinde gerçekleştirilen tasarrufun geçersiz olduğu sabit hale geleceği ve vasiyetnameye konu bu gayrimenkullerin kesinleşen bu kararla birlikte terekeye geri döndüğünün sabit olacağı- Mahkemece, öncelikle tapu iptal tescil davasının sonucunun kesinleşmesi beklenerek, karar kesinleştikten sonra dava ve vasiyetname konusu taşınmazların terekeye geri döndüğü göz önüne alınarak, buna göre yapılacak inceleme neticesinde hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Vasiyetnamenin tenfizi talebiyle açılan davada, vasiyet alacaklısı mirasçılar için, dava konusu vasiyetnamenin öğrenilmesinden ve usulünce açılıp okunmasından önce, henüz miras ve alacak hakkının doğmamış olduğu ve buna göre de davacıların kadastro öncesine dayanan bir sebebe (hakka) dayalı olarak talepte bulunmuş olduklarının kabul edilemeyeceği göz önüne alınarak, işin esasına girilmek sureti ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Vasiyetnamenin tenfizi talebiyle açılan davada, dava konusu taşınmazın üzerinde yapılan yapıya ait tasdikli inşaat projesini belediyeden getirtilip dava konusu taşınmaz üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak, yapının projeye uygun olup olmadığı hususunun alınacak bilirkişi raporu ile belirlemesi gerektiği- Taşınmaz mal üzerinde kat mülkiyeti kurulmak suretiyle vasiyete konu bağımsız bölümlerin davacı adına tesciline, objektif imkansızlık varsa o takdirde binada yer alan ve davacıya vasiyet edilen batı kısmındaki dairelerin vasiyet alacaklısı davacıya ait olduğunun "tespitine" karar verilmesi gerektiği-
Vasiyetnamenin tenfizi talebiyle açılan davada, muayyen mal vasiyetinde vasiyet alacaklısının kişisel bir istem hakkı kazanacağı ve hakkın dava yoluyla takip edilebileceğinden, sadece vasiyetnamenin tenfizini talep eden davacı R. yönünden ve 03/07/2003 tarih ve 08050 nolu vasiyetnamenin hükümlerine göre karar verilmesi gerektiği-