Davalı tarafından yönetilen barter sistemine üye olan davacının dava dışı T. A.Ş. ile olan ticari ilişkisi nedeniyle alacağının bulunduğunu belirterek alacak talebinde bulunduğu- Davacı, dava dilekçesi ekinde 304.000,00 TL bedelli barter çeki örneğini, davalı tarafından fax ile gönderildiğini ileri sürdüğü hesap ekstresini delil olarak sunmuş olup mahkemece HMK m. 193/2de belirtildiği üzere, davacının ispat hakkının kullanımını imkânsız kılacak şekilde delil sözleşmesi bulunduğu gerekçesiyle sadece davalı kayıtlarına göre karar verilmesinin hatalı olduğu- Davacının defter ve delilleri ile dava dışı T. A.Ş.'nin kayıtları da incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Sözleşmenin imzalanmasından sonra idare ile yüklenici arasında özel hukuk ilişkisi doğmuş olacağından ve buna ilişkin uyuşmazlık adli yargı mahkemelerinde çözümleneceğinden iptal kararının taraflar arasında imzalanmış sözleşme hükümlerini değiştirmiş sayılması gerektiği ve adliye mahkemelerinin de buna uygun işlem yapmak zorunda olduğu gibi bir sonuç ortaya çıkarılamayacağı; aksine bir kabul yargı yolu kurallarına aykırı olduğu kadar Borçlar Hukuku düzenlemelerine, tarafların sözleşme ile bağlılığı ilkesine de aykırı bir sonuç olacağı-
(Sözleşme kapsamında davacının düzenlenen hakedişleri ihtirazi kayıt koymadan imzalaması karşısında fazladan ödediğini iddia ettiği bedelleri davalıdan talep edip edemeyeceği, davacının ihtirazi kayıt koymadan hakedişleri imzalamasının ibra niteliğinde olup olmadığı)- "Kamu sözleşmelerinin taraflarının, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahip olduğu" yönündeki düzenleme olan Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun (KİSK) 4/3. maddesi, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi'nin (HİGŞ) 42/a bendinde yer alan hükmün iptali için bir gerekçe oluşturabilirse de, bu düzenlemenin, tarafların özgür iradesi ile imzalanmış bir özel hukuk sözleşmesi hükmünün eşitlik ilkesine aykırı olduğunu göstermeyeceği- İptal kararı öncesi şartnamede delil sözleşmesi hükmü mevcutken sözleşmenin imzalanmasıyla eki hâline gelen ve sözleşme hükmü niteliğini alan şartnamenin, sonradan ortaya çıkacak uyuşmazlıklarda da uygulanacağı, idari yargıda iptal kararı verilmiş olsa da mahkemelerce bu hükmün uygulanacağı, mahkemelerin bu hükmü şartnamede bulunduğu veya bulunmadığı için değil, sözleşmenin eki hâline gelen metne göre "delil sözleşmesi" niteliğinde olduğu için sözleşme hükmü olarak uygulayacağı ve bu durumda HİGŞ m. 42/a'da yer alan ve "geçici hakedişlere itiraz prosedürünü" düzenleyen ilgili hükmün iptal edilmesinin, iptal kararından önce taraflarca imzalanmış olan sözleşme ve dolayısıyla eldeki davaya etkisinin bulunmadığı- "HİGŞ m. 42/a'daki 'geçici hakedişlere itiraz prosedürünü' düzenleyen ilgili hükmün Danıştay kararıyla iptal edildiği, iptal gerekçesinde de belirtildiği üzere 'şartname hükmünün KİSK m. 4/3'de belirtilen eşitlik ilkesine aykırı olduğu', söz konusu şartname hükmünün 'genel işlem koşulu' niteliğinde olduğu, kamu ihale sözleşmelerinde iş sahibi idare ile yüklenici arasında müzakere imkânının bulunmadığı, HİGŞ m. 42'deki sözleşme hükmünün, delil sözleşmesi yapma özgürlüğünü sınırlayan HMK m. 193/2'ye aykırı olduğundan geçersiz sayılması gerektiği, Danıştay tarafından verilen iptal kararının, sadece idare bakımından değil bütün adli mahkemeler açısından da bağlayıcı olacağı, uygulama zorunluluğunun bulunduğu, iptal kararıyla düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı tespit edilerek düzenleyici işlemin ortadan kalkacağı, bu sonucun sadece iptal davası açan kişileri değil herkesi etkileyeceği, geriye etkili sonuçlar doğuracağı" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Dava, eser sözleşmesi uyarınca hakedişten kesilen cezanın iadesi istemine ilişkin somut uyuşmazlıkta-Dava konusu somut olayda, 23.12.2016 tarihli 15 nolu hakedişte 418.644,00 TL, 10.02.2017 tarihli 16 nolu hakedişte 418.644,00 TL, 08.05.2017 tarihli 17 nolu hakedişte 237.231,60 TL, 16.10.2017 tarihli 18 nolu hakedişte 13.954,80 TL gecikme cezası kesilmiş olduğu- Bu hakedişlerin davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibine verilen dilekçe ve tarihinden bahsedilmeksizin sadece “bütün dava ve alacaklarım saklı kalmak kaydı ile kesilen gecikme cezasına itiraz kaydı ile imzalıyorum” denilmek suretiyle imzalandığı; bu haliyle hakedişe konulan ihtirazi kayıt hakkında Yapım İşleri Genel Şartnamesinin yukarıda belirtilen 39. ve 40. maddeleri uyarınca usulüne uygun bir itiraz yapılıp yapılmadığı hususunda gerekli inceleme yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mal kabulüne itiraz üzerine verilen ve ihtilâf doğması hâlinde mahkeme önünde taraflarca delil olarak kabul edileceği kararlaştırılan ikinci muayene raporunun aksinin eldeki dava ile ileri sürülmesinin mümkün olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre mahkemece sadece bu delile dayanılarak ihalenin feshinin iptali isteminin reddedilmesinin hukuka uygun bulunup bulunmadığı-
Taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmeleri kapsamında davacı hakedişlerinde gösterilmeyen abone sayaç kodlarına ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkin davada, tarafların yazılı olarak veya mahkeme önünde tutanağa geçirilecek imzalı beyanlarıyla kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların başka delil veya delillerle ispatını kararlaştırabilecekleri gibi, belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların da sadece belirli delil veya delillerle ispatının kabul edilebileceği- Buna göre, Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42. maddesi HMK’nin 193/1. maddesi anlamında davalı idare ile davacı yüklenici arasında delil sözleşmesi niteliğinde olup hak edişlere itirazın ne şekilde yapılacağı açıkça düzenlendiğinden belirtilen usule uygun olarak itiraz edilmediği takdirde geçici hak edişler hizmet veren açısından kabul edilmiş sayılacağı-
Taraflar arasında imzalanan eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı-karşı davalı yüklenici, davalı-karşı davacı belediye ise iş sahibidir, asıl dava, sözleşmenin haksız olarak feshedilmiş olduğunun tespiti ile eksik ödenen iş bedelinin ve yargılama sırasında nakde çevrilen teminat mektubunun tahsili, karşı dava ise; fazla ödemenin tespiti ile nakde çevrilen teminatın değer farkı tahsili talebine ilişkindir, mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişiler kurulu raporunda kesin hesabın çıkarılmasına yönelik bir çalışma yapılmamış olup, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı- karşı davacı tarafından feshedildiği ihtilafsız olduğuna göre, karşı dava yönünden davacı yüklenicinin sözleşme kapsamında yaptığı imalata göre davalı-karşı davacı iş sahibinin fazla ödemede bulunup bulunmadığına ilişkin gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilmesi, yapılacak incelemede yukarıda bahsi geçen sözleşmenin eki niteliğindeki Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin 42.maddesi uyarınca ara hak edişlere itirazların da değerlendirilmesi suretiyle davalı-karşı davacı tarafından fazla ödemede bulunulup bulunmadığının tespiti gerekirken, bu hususta inceleme yapılmaksızın karar verilemeyeceği-
Alacak davasında sözleşmenin ekleri arasında Yapım İşleri Genel Şartnamesi ve Teknik Şartname sayılmış olup anılan ekler HMK'nın 193. maddesi gereğince delil sözleşmesi niteliğinde olup, tarafları bağladığı gibi mahkemece de resen dikkate alınması gerektiği-
Temin ve teslim edilen malın denetim ve muayenesi ile ilgili yapılan düzenlemeler delil sözleşmesi niteliğinde olduğundan mahkeme tarafından kendiliğinden gözetileceği- Sözleşme eki şartnamedeki prosedüre uygun olarak yapılan ilk muayene ve itiraz yapılmışsa itiraz üzerine ikinci muayene sonucu düzenlenen rapor, itiraz yapılmamışsa ilk muayene raporunun kesinleştiği gözetilerek davanın sonuçlandırılması gerektiği-
Kadına özgü ziynet eşyası niteliğindeki bileziğin, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılacağı ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanacağı- Davalı erkeğin düğünde toplam 12 adet bilezik takıldığına yönelik beyanının mahkeme önünde ikrar kabul edilmesi gerektiği-