Somut olayda, 05.05.2022 gününün temyiz süresinin son günü olduğu, temyiz dilekçesinin UYAP havale tarihinin ise 06.05.2022 olarak göründüğü anlaşıldığından süresinden sonra sunulan temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği- Kadının dava dilekçesinde 1.000TL yoksulluk nafakası talep ettiği ve usûlüne uygun yapılmış bir ıslah talebi de bulunmadığına göre bölge adliye mahkemesince talep aşılarak kadın yararına aylık 1.500TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
İcra ve İflas Kanunu’ndaki süreler hakkında HMK’nın 102 ila 104. maddelerinde düzenlenen adli tatile ilişkin hükümler uygulanamayacağı- İİK’nın 269/a maddesinde öngörülen ihtar müddetinin bitim tarihinin adli tatile denk gelmesi durumunda, ihtar müddeti adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılmayacağı, ödeme süresinin hesaplanmasında İİK’nın 19. madde hükmü uygulanacağı- Alacaklı vekili, İİK. 269/a uyarınca ödeme emri tebliğinden itibaren 30 günlük ödeme süresinin bitmesinden sonra ve ödeme süresinin bitimini takip eden 6 ay içinde tahliye talep etmiş olduğundan mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Eldeki davada, mahkeme kararının davalı vekiline 12.06.2017 tarihinde tebliğ edildiği ve istinaf süresi iki hafta olduğuna göre, istinaf süresinin 26.07.2017 günü tatil saatinde bittiği (UYAP sistemi üzerinden gece yarısı 00:00’a kadar), ancak 26.07.2017 gününün 2017 yılı R. B.ının ikinci gününe rastladığı, resmi tatil olduğu, o halde istinaf süresinin HMK’nın 93. maddesi uyarınca kendiliğinden 28.07.2018 gününe kadar uzadığı, davalı vekilinin istinaf dilekçesini süresi içerisinde verdiğinin anlaşıldığı-
Trafik kazası sonucu yaralanma sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin davada, HMK. mad. 93'te ifade edilen sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biteceği hükmü uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin son günü, 13/12/2015 tarihinin pazar gününe rastlaması sebebiyle 14/12/2015 pazartesi günü olup davanın süresinde açıldığı-
Davaya konu ödeme emri davacıya 13.08.2012 tarihinde tebliğ edilmiş olduğundan ödeme emrinin iptali için 7 günlük dava açma süresinin 14.08.2012 tarihinde başlayıp 20.08.2012 tarihinde sona ereceği, ancak 20.08.2012 tarihi, “R. B.ının 2. günü” olup tatil günü olduğundan 7 günlük dava süresinin son gününün resmi tatile denk gelmesi sebebiyle bayramın son gününü (21.08.2012) takip eden 22.08.2012 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu-
Kat malikleri kurulunca verilen kararlar aleyhine oy kullanan kat malikinin karar tarihinden başlayarak bir ay, toplantıya katılmayan kat malikinin ise kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay ve her halde 6 ay içinde iptal davası açabileceği-
Davacı tarafın karar düzeltme talebi HMK- 440'taki hallere uymadığından karar düzeltme isteminin reddine; davalının da, tebliğ tarihinden sonraki 10 günlük yasal sürenin son günü pazar gününe rastladığından pazartesi yaptığı katılma yolu ile temyiz talebinin ise süresi içinde kabul edilerek mahkemece temyiz incelemesine başlanmasına ancak kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine-
6100 sayılı HMK'nın 93 maddesinde resmi tatil günlerinin süreye dahil olduğu; sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, sürenin tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biteceği; 104 maddeninde, adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu sürelerin ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılacağı- E.tmanın önlenmesine ilişkin davada eksik gider avansının iki haftalık kesin süre içinde yatırılmasına dair ihtarı içeren tensip zaptının davacı vekiline 04.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu durumda iki haftalık sürenin son gününün 18.08.2014 tarihine yani adli tatil zamanına rastladığı anlaşılmakla, eksik gider avansının yatırılması için verilen sürenin 08.09.2014 tarihinde dolduğu, davacının da gider avansını sürenin son günü yatırdığı anlaşılmakla mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekeeği-
Hangi delil için olduğu belirtilmeden delil avansı yatırılması maksadıyla verilen kesin sürenin usule uygun sayılamayacağı, aynı delile iki tarafın birlikte dayanması halinde tarafların, delil avansından birlikte sorumlu oldukları-