Davacının gelir elde etmek amacıyla davalıların hileli davranışlarıyla araç satın aldığı; davalıların bu olay nedeniyle dolandırıcılık suçundan cezalandırıldıkları; olayın esasının mal varlığına ilişkin olduğu; davacının manevi zarar görmediğinden manevi tazminat isteminin reddinin gerekeceği-
Dernek kurma hakkı bakımından "özgürlük" temel ilke olduğundan öngörülen istisnai haller dışında yeni kapatma nedenleri oluşturulamayacağı; isim benzerliğinin de kapatma nedenleri arasında düzenlenmediği-
Derneğin bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 33. maddesinin yollaması ile Türk Medeni Kanunu'nun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanacağı ve organların hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokacakları-
Derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitine yönelik davada derneği temsil edenin, derneği temsile yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulunca verilmiş yetki belgesi veya bu hususta yönetim kurulunca alınan bir karar örneği de ibraz edilememiş olduğundan, davanın yönetim kurulu üyelerinin tamamına yöneltilmesi ve gösterdikleri takdirde delillerinin toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Tüzel kişiliğe haiz spor klubü derneğinin kaşesi üzerinde dernek temsilcisinin iki imzasının bulunduğu ancak kaşenin dışında tamamen açığa atılmış bir imza bulunmadığı için bu senedin dernek adına düzenlendiğinin kabulünün zorunlu olduğu-
Derneğin merkezinin Çeşme ilçesi olduğu anlaşıldığından mahkemece davanın görevli ve yetkili Çeşme Mahkemesinde görülmesi için yetkisizlik kararı verilmesi gerekeceği-
6100 sayılı HMK.nun 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı öngörülmüş olup; davalı derneğin merkezinin İstanbul'da olduğu, davanın ise Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açıldığı anlaşıldığından, mahkemece dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekeceği-