Düzenlenme tarihinin ödeme tarihinde tekrarının çift vade anlamına gelmeyeceği, aksinin kabulünün aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olacağı-
UYAP sisteminde kayıtlı ilk takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Bölge Adliye Mahkemesince 19.02.2025 tarihinde verilen şikayetin kabulüne dair kararda vekille temsil edilmediği halde borçlu lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip talebinde asıl alacak miktarının 53.127 Euro olarak gösterildiği ve takip tarihindeki Merkez Bankası EURO efektif satış kuru (6.63 TL) dikkate alınarak yapılan hesaplamada harca esas değerin 352.232,01 TL olduğu- Bölge Adliye Mahkemesince direnme kararının verildiği 22.05.2024 tarihinde temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı 378.290,00 TL olup uyuşmazlık konusu değerin (352.232,01 TL) İİK'nın 364/1. maddesinde belirtilen kesinlik sınırını geçmediği anlaşıldığından Bölge Adliye Mahkemesince temyiz dilekçesinin miktardan reddine dair verilen karar usul ve yasaya uygun olduğu- "Temyiz incelemesi henüz yapılmamış dosyalar bakımından tamamlanmış bir işlemin bulunmadığı, İİK'nın 7550 s. K. m. 1 ile değişik ek 1/2. maddesi uyarınca, parasal sınırların uygulanmasında itiraz (dava) tarihindeki miktarın esas alınması gerektiği, Anayasa Mahkemesinin İİK'nın ek 1. maddenin 2. fıkrası ile ilgili iptal kararının gerekçesi de dikkate alınarak mahkemeye erişim hakkına öncelik verilmesi gerektiği, amaçsal yoruma uygun şekilde değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğu, açıklanan nedenlerle itiraz (dava) tarihindeki parasal sınır olan 72.070,00 TL dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesinin kararının kaldırılması gerektiği ve uyuşmazlık konusu miktarın takip tarihindeki değil direnme karar tarihindeki T.C. Merkez Bankası EURO efektif satış kuru üzerinden belirlenmesi gerektiği" görüşlerinin HGK çoğunluğu tarafından kabul edilmediği-
Takibin durdurulmasına ilişkin kararın 11.08.2022 tarihinde kesinleştiğinin anlaşıldığı- Bu kararın kesinleşmesi halinde şikayetçi borçlular hakkında takip iptal edilmiş olacağından, şikayet tarihi olan 02.06.2024 tarihi itibariyle takipte borçlu sıfatları bulunmadığı-
Somut olayda ise 27.06.2022 tarihinde UYAP sistemine kaydedilen takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk lirası karşılığının gösterilmediği; 28.06.2022 tarihinde UYAP sistemine kaydedilen takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmiş ise de ilk takip talebi iptal edilmeden aynı takip dosyası üzerinden ikinci bir takip talebi sunularak takibe devam edilmesinin mümkün olmadığı- UYAP sisteminde kayıtlı 27.06.2022 tarihli takip talebinde yabancı para alacağının harca esas değer olarak Türk lirası karşılığı gösterilmemiş olup bu eksiklik kamu düzenine aykırılık oluşturduğundan borçlu yönünden resen takibin iptaline karar verilmesi gerektiği- Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında; İİK'da HMK'nın 183. maddesine atıf yapılmış olmasa da icra takibi de bir dava gibi düşünüleceğinden bu hükmün niteliğine uygun düştükçe uygulanabileceği, somut olayda takip talebinde yabancı para alacağının TL karşılığı gösterilmemiş ise de alacaklı vekilinin farkederek borçluya tebliğ yapılmadan önce eksiklik giderilmiş biçimde ertesi gün yeni takip talebi verdiği ve önceki takip talebinin değil yeni takip talebinin işleme alınmasını isteyerek düzeltmeyi gerçekleştirdiği, borçluya yapılan ödeme emri tebliğinin de düzeltilmiş hâline göre yapıldığı gerekçesiyle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş Kurul çoğunluğunca benimsenmediği-
12. HD. 20.05.2025 T. E: 2200, K: 4096
Takipten sonra asıl alacağa uygulanacak faiz oranına ilişkin şikayette miktar yönünden dikkate alınacak bir bedel bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin kararlardan olmadığı- Alacaklı tarafça başltılan kambiyo takip talebinde "%10,50 avans faizi talep edilerek fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkının saklı tutulduğu", icra müdürlüğü kapak hesabının "değişen oranlarda avans faizi ile", şikayet sırasında yapılan kapak hesabının ise "%10,5 sabit faiz oranı ile" yapıldığı uyuşmazlıkta, takipte faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkı saklı tutulduğundan ve talep edilen %10,5 faiz oranı, takip tarihi itibariyle avans faiz oranına denk geldiğinden, hesaplamanın "%10,5’den aşağı olmamak kaydıyla değişen oranlarda avans faiziyle" yapılması gerektiği-
İcra takibine konu alacak, hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinde de aynı zamanaşımı süresi uygulanacağı- Dayanak belge bono niteliğinde olduğu halde, icra müdürü tarafından borçluya genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine mahsus örnek (7) ödeme emri gönderilse dahi zamanaşımı süresi Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği- Yine dayanak belgenin, anılan niteliği haiz olmaması halinde de, takip yoluna bakılmaksızın bu kez senedin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi uygulanacağı-
Somut olayda itiraz ve şikayet eden borçlular dilekçelerinde sair nedenlerin yanında ödeme emrinin takip talebine aykırılığını da şikayet konusu yapmış oldukları- Her ne kadar bu husus istinaf dilekçesinde istinaf nedeni olarak ileri sürülmemişse de İİK'nun 167/2. maddesinde alacaklının takip talebinde 58 inci maddedeki hususlara yer vereceği ve İİK.'nun 168/1. maddesinde de alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde de yazılması gerektiği belirtilerek ödeme emrinin takip talebine uygun olarak düzenlenmesi gerektiği ve ihtiva edeceği hususların hüküm altına alındığı- Kanunun bu hükmü emredici nitelikte olup mahkemelerce re'sen gözönüne alınması gerektiği nedenle mahkemece öncelikle iddia edilen bu husus değerlendirilmek sureti ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
