Yargılama esnasında davaya konu taşınmaz mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan ............. tarihli fen bilirkişisi raporunda davalıya ait parselin davacıya ait parsele, krokide a harfi ile gösterilen kırmızı renkle taralı kısımda ........... m²’lik kısmı sürülmek suretiyle kullanılarak tecavüz edildiği sabit olmakla, bu müdahalenin komşuluk hukukunun öngördüğü hoşgörü sınırları içinde mütalaa edilmesi gerektiğine dair mahkemenin kabulünün ve buna göre karar verilmiş olmasının isabetli olmadığı-
Davalının ... TMK’nın 730. maddesi uyarınca kiraya veren olarak dükkanın tahsis amacına göre meydana gelebilecek zararı kira sözleşmesinden de açıkça görüldüğü üzere öngörebilmesine rağmen, gerekli güvenlik tedbirlerini almaması/aldırmaması nedeniyle sorumlu olduğu, bunun yanında illiyet bağının diğer davalıların yeterli ağırlığa ulaşan kusurlarıyla kesildiği, davalı taşınmaz maliki tarafından ileri sürülüp ispatlanmadığından, kira sözleşmesinin özel şartlar başlıklı 21. maddesinde kararlaştırılan sorumsuzluk maddesinin de, davalı taşınmaz malikinin kanundan kaynaklanan kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırmaya yeterli olmadığından, davalı taşınmaz malikinin meydana gelen zarardan TMK’nın 730. maddesi uyarınca kiraya veren olarak sorumluluğu bulunduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Mahkemece zararın kapsamı belirlenirken zararın oluşumunda davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılmadığı, bu konuda bir değerlendirmenin yapılmadığı, dava konusu olayın gelişimi, davacının kiraladığı tesisin bulunduğu zeminin jeolojik yapısından kaynaklanan hususlar, tesisin yaşı ve yıpranma payı, davacının tesisinin mühendislik kurallarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı vb hususlar araştırılarak, zararın meydana gelmesinde davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği- Mahkemece, davacının tesisindeki halı saha ve çelik çatının mevcut hasarlı durumuyla kullanılamayacağı, sistemin sökülüp yeniden yapılması gerektiği sonucuna varılarak, asıl ve birleşen davada eski hale getirme bedeline ve hasar tarihinden birleşen dava tarihine kadar toplam 671 günlük kazanç kaybına hükmedildiğinin anlaşıldığı, ancak davacının işlettiği tesisin yeniden yapım/onarım süresince kazanç kaybına uğradığının kabul edilmesi gerekeceğinden, mahkemece bu yön gözetilerek, davaya konu tesisin yeniden yapım/onarım süresi belirlenip tartışılmadan, davacının kazanç kaybına ilişkin isteminin tümden kabul edilmesinin doğru olmadığı-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında, davalının hiçbir kusuru olmasa da, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebileceği- Su boruları yerin altından geçiyor olsa da; arzın üstü ve altı parsel malikine ait olup, buradan geçirilecek her türlü mecra irtifakının, parsel malikinin izni ile mümkün olduğu- Mahallinde yeniden keşif yapılarak davalı tarafından geçirildiği iddia edilen boruların tam olarak hangi parsel altından geçtiğinin izlenebilir ve denetime elverişli raporla belirlenmesi gerektiği- Ek bilirkişi raporunda, tahliye kanalının işler hale getirilmesi veya yeni tahliye kanalı yapılması sureti ile davacının parseline yağmur sularının dolmasının engelleneceği belirtildiği halde, mahkemece bu husus değerlendirilmeksizin doğrudan dolgu malzemesinin davacı parseline zarar vermeyecek hale getirilmesine karar verilmiş, zararın ne şekilde giderileceği ya da ne tür önlemler alınması gerektiği açıklanmasızın hüküm tesis edilmiş olduğundan, infaza elverişli olmayacak şekilde kurulan hükmün bozulması gerektiği-
Malikin kendi taşınmazı üzerine diktiği ağaçların dalları ve kökleri komşunun taşınmazına geçip zarar verdiği takdirde, ikaz üzerine münasip bir müddet içerisinde bu dal ve köklerin kesilmesi gerektiği; malik tarafından kesilmediği takdirde, komşunun bu dal ve kökleri kesip zaptetme hakkı doğacağı- davalının kendi taşınmazı içerisine diktiği ağaçların, ileride büyüyüp davacının taşınmazına gölge yapıp zarar vereceği iddiası ile açılan davaların, "uzun zaman sonra doğacak muhtemel zararlar için mülkiyet hakkının kısıtlanması mülkiyetin genel kurallarına ters düşeceğinden" reddedilmesi gerektiği- TMK. mad. 737' nin uygulamasında doğrudan bir tecavüz olduğundan katlanma sınırını aşan bir zararın bulunup bulunmadığını, mülkiyetin taşkın kullanılıp kullanılmadığını araştırmaya gerek olmadığı-
Davacının taşınmazına yakın ve taşınmaza zarar veren incir ağacının zararın giderimi konusunda hangi önlem veya önlemlerin alınacağının açıklanması gerektiği ve davacının taşınmazına uzak (3 metre) mesafedeki incir ağacının davacıya herhangi bir zararının bulunmadığı bildirildiğinden ağaçların sökülmesine karar verilemeyeceği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat davalarında öncelikle davacının uğramış olduğu zararın miktarının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi, tazminatın bu zarara göre tayin ve takdir edilmesi gerektiği, tazminat miktarı hiçbir zaman zararı aşamayacak olup davacının zararın artmasında kusuru varsa, tazminat miktarının indirilmesi veya tamamen ortadan kaldırılması gerektiği- TMK. mad. 730 ve 737 uyarınca doğan sorumluluk kusura bağlı bir sorumluluk olmadığından, davalının kusursuz olmasının ise tazminat miktarının düşürülmesinde etkili olmayacağı- Tazminat miktarının belirlenmesinde, davacılara ait evin yıpranma payının nazara alınması gerektiği- Davacılara ait evin davalı parseline taşkın olması nedeniyle zararın artmasına neden olup olmadığına bakılması ve varsa davacının kusur oranının tespit edilerek TBK. mad. 52 uyarınca zarar miktarından indirim yapılması gerektiği-
Davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK'nın 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemeyip yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şart olup davalının kendi taşınmazı içerisine yapmış olduğu pencere nedeniyle bir zararın doğmuş olduğu belirlenemediğinden davanın reddi gerektiği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olmasının aranmadığı, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunması gerektiği, davalının hiçbir kusuru olmasa da, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebileceği- Komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin davada, davacı tarafından davalı şirkete gönderilen ihtarnameye verilen cevapta tazminata konu kazıyı yaptığını davalı şirket kabul ettiğinden, işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önelenmesi ve eski hale getirme istemlerine ilişkin davada, davalının taşınmazının banyosunda bulunan temiz ve pis su gider borularının değiştirilmesi gerekip gerekmediği inşaat mühendisi bilirkişiden rapor alınmak suretiyle kesin olarak belirlenerek karar verilmesi gerektiği-