Hayatın olağan akışına göre intifa hakkının tesis edildiği tarihte yaşadığı anlaşılan hak sahibinin en az 112 yılı aşan bir süredir yaşadığının kabulü mümkün olmadığından, yaşadığının ileri sürülmesi halinde bunun davalı yanca kanıtlanması gerekeceği-
Öncesinde üzerinde davacıya ait intifa hakkı tescil edilmişken, kat irtifakı kurulması aşamasında dava konusu bağımsız bölüm kaydına intifa hakkının geçirilip, tescil edilmemesi, kayıtlara göre taşınmazın önce cebri satış, ardından da satış yoluyla davalı tarafından devralınması aşamasında sicil kaydında intifa hakkının yer almaması karşısında davalı iyi niyetle taşınmazı satın alan ve kullanan üçüncü kişi konumunda olup; haksız şagil sayılamayacağından davacının ecrimisil isteminin reddi gerekeceği-
İntifa hakkının sona ermesinin, taşınmazın ortadan kalkması, kamulaştırma, cebri icra, terkin ve mahkeme kararı ile olacağı; sona ermeyi gerektiren yasal koşullar oluşmadan, soyut iddialara dayanılarak intifa hakkının kaldırılmasına karar verilemeyeceği–
İntifa hakkının terkinini (silinmesini) sadece intifa hakkı sahibinin ya da taşınmazın malikinin isteyebileceği, üçüncü kişilerin (kiracının) “bu hakkın muvazaalı olarak kurulduğu”nu ileri sürüp, bunun terkinini isteyemeyecekleri-
İntifa hakkı kurulmasına ilişkin sözleşmede “süre sona ermeden intifanın terkin edilemeyeceği” öngörüldüğünden ve ayrıca davacı ta-rafından MK. 796’da belirtilen durumların hiçbirisinin davacı yararına gerçekleştiği kanıtlanmadığından, “intifa hakkının terkini isteminin red- dine” karar verilmesi gerekeceği-
İntifa hakkının sona erme sebeplerini düzenleyen MK. 796 ve 797 hükümlerinin, sükna hakkı bakımından da uygulanamayacağı (MK. 823/ III)-
Satış Memurluğundan intifa hakkı ile yükümlü olarak satın alınan taşınmazın -üzerinde, intifa hakkı bulunduğu tapu kaydında belirtilmemiş olsa dahi- üçüncü bir kişiye satılması halinde, intifa hakkının sona ermeyeceği, çünkü ortaklığın giderilmesi davası açılmasının, intifa hakkını sona erdirmeyeceği-
Ortaklığın giderilmesi davası sonucunda intifa hakkı ile yükümlü olarak satılan taşınmazın bu şekilde alıcı üzerine tescili hususunun, satış memurluğunca, Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan teskerede belirtilmemiş olmasının, sonuca etkili olmayacağı-
Paylı mülkiyet konusu olan bir taşınmazda, paydaşlardan birinin payının çıplak mülkiyetini üzerinde bırakarak taşınmazın düşük bedelle satışını sağlamak amacı ile, yararlanım (intifa) hakkını diğer bir paydaşa devretmesinin, danışıklı (muvazaalı) bir işlem olup, MK. 2 ile bağdaşmayacağı–
Satış (icra) memurluğunca düzenlenen şartnamede “satışa konu pay üzerinde intifa hakkı bulunduğu”nun belirtilmiş olması halinde, açık arttırmada o payı (taşınmazı) alanın, daha sonra “intifa hakkının iptalini” isteyemeyeceği-