“Tasarının 796 ncı maddesinin birinci fıkrasına yapılan ilave ile, yasal intifa hakkının sebebinin ortadan kalkması ile sona ereceği hususuna açıklık getiril-miştir.”

 “Madde 796 - Yürürlükteki kanunun 720 nci maddesini karşılamaktadır.

İntifa hakkının sona erme sebeplerini düzenleyen bu madde, kanunî intifa hakkının düzenlenmediği gözönüne alınarak, yeniden kaleme alınmıştır. Bu çer-çevede yürürlükteki maddenin son fıkrasına yer verilmemesi dışında, hüküm değişikliği yoktur.”

‘Madde 714 - Madde, yürürlükteki kanunun 720. madde-sini karşılamaktadır. İntifa hakkının sona erme sebeplerini dü- zenleyen bu madde, kanunî intifa hakkına tasarıda yer verilmediği gözönüne alınarak, yeniden kaleme alınmıştır.’:

“III. İntifa hakkının sona ermesi

1. Sona erme sebepleri

Madde 714 - İntifa hakkı, üzerinde kurulduğu şeyin yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini ile sona erer.

Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir.”

‘1) Terim ve ifade: Terimler yukarıki maddelere uygun duruma getirilmiş, ifade sadeleştirilmiş ve açıklanmıştır.

2) Biçim değişikliği: Bu maddenin sonuna bir fıkra eklendiğinden madde dört fıkralık bir madde haline gelmiştir.

3) Hüküm değişikliği: Yararlanım hakkı bir aynî hak olduğundan, yararlanılan şey kimin mülkiyetine geçerse geçsin, yararlanımcının hakkı o şey üzerinde devam eder. Bu çözüm yolu (aynî hak) kavramının gerekli kıldığı bir sonuçtur. Durum böyle iken uygulamada uzun süre tereddütler doğmuş, özellikle yararlanım hakkı ile yükümlü bulunan bir taşınmazda şüyuun giderilmesi yoluyla yapılan satışlarda uzun süre yararlanım hakkının paraya çevrilmesi ve hak sahibine ödenmesi cihetine gidilmiştir. Bu uygulama tamamen yanlış idi. Nihayet Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14 Mayıs 1952 gün ve 5/18 E. 64 K. sayılı kararı ile, şüyuun giderilmesi için yapılan satışlarda intifa hakkının ortadan kalkmayacağına ve satışın, o taşınmaz üzerinde devam etmesi suretiyle satışın yapılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak intifa hakkı sahibi, bu hakkının paraya çevrilme-sini isterse, ancak o zaman yararlanım hakkı kaldırılır ve taşınmaz, yararlanımla yükümlü olmaksızın satılır.  İşte Hukuk Ge- nel Kurulu karariyle konulmuş olan bu prensip içtihadı, 720 nci maddenin son fıkrası olarak Medenî Kanuna yerleştirilmiş ve böylece yasalaştırılmış bulunmaktadır. Bundan sonra bu noktada herhangi bir tereddüt doğmayacaktır.’:

“III. Sona ermesi

1. Sebepleri

Madde 720 - Yararlanım hakkı, yararlanılan şeyin büsbütün yok olması veya kararlaştırılmış olan sürenin dolması ile sona erer; taşınmaz üzerinde yararlanım hakkının kurulması için tapu kütüğüne tescil gerekli olan durumlarda, bu hak, kütükteki kaydın silinmesi ile sona erer.

Sürenin dolması veya yararlanımcının vaz geçmesi veya ölümü gibi sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike yalnız kaydın kütükten silinmesini isteme hakkını sağlar.

Kanuni yararlanım hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer.

Yararlanılan şeyin mülkiyeti başkasına geçmekle yararlanım hakkı sona ermez.”