Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin anne ve babaya tanınan genişlikte olmasının beklenemeyeceği- Büyükanne ve büyükbabalarla torunları arasındaki kişisel ilişkinin çocukların bu kişilerle olan aile bağlarını geliştirip güçlendirecek ve bu kişilerin de torun sevgisini tatmalarına elverişli olacak yeterlilikte olması gerekeceği- Somut olayda, çocuğun yaşı ve davacılar yanında olmaya alışkın olması dikkate alındığında, davacı babaanne ve dede ile çocuk arasındaki uygun süreli ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmamış olmasının bozmayı gerektirdiği-
Davacıların oğlunun vefatından sonra davalı gelinleri ve torunlarının bir süre köyde birlikte yaşadığı, daha sonra davacıların boşanan kızının da çocukları ile birlikte aynı eve taşınması sonrasında davalının davacıların yanında ayrılarak ayrı eve çıktığı, aralarındaki maddi ihtilaflar nedeniyle Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı kadın tarafından davacılara yönelik olarak tazminat davası açıldığı, taraflar arasında doğan husumet sonrasında çocuklar ile davacıların görüşmesinde sorunlar olduğu ancak alınan sosyal inceleme raporuna göre çocukların davacılarla görüşmesinde herhangi bir sakıncanın bulunmadığı, çocukların tatillerde yatılı olarak davacıların yanında kalması konusunda görüş bildirilmiş ise de büyük anne ve büyük babanın torunları ile kişisel ilişkisinin anne ve baba gibi değerlendirilmesi mümkün olmadığından çocukların da bu konudaki görüşleri de göz önünde bulundurularak davacılar ile torunları arasında yatılı olmayacak şekilde kararda belirtilen zamanlarda kişisel ilişki kurulmasına karar verildiği-
Çocuğun babasının vefat ettiği, davacı dedenin torunuyla arasında kişisel ilişki kurulmasını talep ettiği, velinin isteğine aykırı düşse bile büyükanne ve büyükbabanın torunları ile kişisel ilişki kurulmasını isteme ve dava açma haklarının olduğu, olağanüstü haller mevcutsa çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının diğer kişilere ve özellikle hısımlara tanınabileceği, kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle eğitim, sağlık ve ahlâk bakımından yararlarının esas tutulacağı, davacı dedenin torununu görmek ve onunla uygun kişisel ilişki kurmak, torun sevgisini tatmak ve çocuğa da bu sevgiyi vermek hakkının bulunduğu, dosyada bu hakkın kötüye kullanacağına ilişkin bir delil bulunmadığı ve uzman heyet raporu da esas alınarak çocukla dedesi arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının usul ve kanuna uygun olduğu-
Kişisel ilişki kurulmasına ilişkin davaların temyizinin duruşmalı incelenmeyeceği- Mahkemece, küçüğün, eğitim durumunu aksatmayacak, bedeni ve fikri gelişimini olumsuz etkilemeyecek ve davalı annenin velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olmayacak şekilde davacı babaanne ve çocuklar arasında uygun süreli kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerektiği-
Olağanüstü hallerin varlığı halinde, çocuğun anne ve baba haricindeki üst soyunun da çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkının mevcut olduğu, davacı babannenin oğlu olan baba vefat ettiğine göre, olağanüstü halin mevcut olduğunun kabul edileceği-
Küçüğün büyük annesi ve büyük babası olan davacıların torunlarını sevme, onunla kişisel ilişki kurulmasını isteme, en doğal hakları olup; baba ve davacılar arasında anlaşmazlık bulunmasının, davacıların torunları ile kişisel ilişki kurmasına engel teşkil etmeyeceği- Annesini kaybetmiş çocukların eksikliğini gidermesi için büyükanne ve büyükbaba ile vakit geçirmesi ve kurulacak kişisel ilişkinin çocukların yas sürecindeki ruhsal durumunu da destekleyeceği ve onların yararına olacağı- "..Dini bayramlarda ve her ayın 4. Pazar günü yatısız olarak..." şeklinde kişisel ilişki süresinin az olduğu-
Üçüncü kişilerle kişisel ilişkinin düzenlendiği Türk Medeni Kanununun 325. maddesinde belirtildiği üzere olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde çocukla kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı olan diğer kişilere özellikle hısımlarına da bu hakkın tanınabileceği- Kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı olan üçüncü kişilerin sadece hısımlardan ibaret olmadığı gibi kişisel ilişki kurulmasını istemek için soy bağının kurulması şartının da aranmadığı- Çocukla davacı arasındaki kişisel ilişki kurulmasının çocuğun menfaatine uygun olmayacağı yönünde ciddi ve inandırıcı bir olgu ve delil bulunmadıkça davacının küçükle kişisel ilişki kurulması talebinin karşılanması gerektiği-
Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olmasının beklenemeyeceği- Anneanne, dede, büyükanne ve büyükbabalarla torun arasındaki kişisel ilişki torunun bunlarla "aile bağlarını" güçlendirmek ve geliştirmek, onların da torun sevgilerini tatmaya elverişli olacak yeterlilikte olması gerektiği-Çocuğun yaşı dikkate alındığında, davacı-davalı dede ve babaanne ile çocuk arasında yatılı kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, müşterek çocuk ile davacılar arasında ayın belirli haftasonlarında, yarıyıl tatili ve yaz tatillerinde yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerektiği-
Evlat edinme, evlatlıkla evlat edinenler arasında soybağı ilişkisi kurar ise de , evlatlığın kendi ailesiyle arasındaki soybağı ilişkisi evlat edinmeyle ortadan kalkmadığını, evlat edinilen küçüğün annesini tanıması halinde annesiyle evlatlık arasındaki kayıtların gizliliğinden söz edilemeyeceğinden mahkemece anne ile evlat edinilen küçük arasında uygun sürelerle kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekeceği-
Uzmanlarca düzenlenen sosyal inceleme raporunda; çocuğun gerçek annesini bildiği, annesiyle ilişkisinin koparılmasının küçük üzerinde olumsuz etki doğuracağı, kişisel ilişki kurulmasının gelişimine katkı sağlayacağının bildirildiği, dosyada, küçüğün öz annesiyle kişisel ilişkisinin, onun yüksek yararına aykırı düşeceğine ilişkin ciddi sebep ve olgu bulunmadığı, davacının, çocuğunun davalılarca evlat edinildiğini, küçük de annesini bildiğine göre, davacı bakımından artık evlatlıkla ilgili kayıtların gizliliğinden de söz edilemeyeceğinden, isteğin kabulü ile davacı ile davalıların evlatlığı küçük .... arasında uygun sürelerle kişisel ilişki tesisi gerekirken; davanın reddinin isabetsiz olduğu-