Parsel numarasında yapılan yanlışlığın esasa müessir olmadığı ve HMK. mad. 114 gereğince, davalının rızasına bağlı olmaksızın, aynı Yasanın 183. maddesi gereğince her zaman düzeltilmesinin olanaklı olduğu- Parsel numarasında yapılan hatanın düzeltilmesi için, "ıslah" yapılmasına gerek bulunmadığı- Davacı da, gerekli düzeltme talebinde bulunduğuna ve keşifte doğru parseli gösterip, doğru parsel üzerinde keşif yapıldığına göre, mahkemece, davacının davasının mirasbırakandan intikal eden parselin üçüncü kişilerden satın alma yolu ile edinilen diğer parsellerle birleşerek oluşan parselle ilgili olduğu gözetilerek, muristen davalıya temlik edilen taşınmazın tevhit parseline oranlanarak ve davacının miras payı da nazara alınarak, gerekirse bilirkişi incelemesinde başvurularak birleşerek oluşan sayılı parsel bakımından davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Davacılar tahkikat aşamasındaki ilk celsede, tenkise konu olan taşınmazın parsel numarasını düzelterek mahkemeye bildirmişlerse de, mahkemece , taşınmazın, düzeltmeden önceki parsel numarası göz önüne alınarak "taşınmazın üçüncü kişiye ait olduğu" gerekçesi ile "pasif husumet yokluğu" nedeniyle davanın reddine karar vermesinin usule ve yasaya aykırı olduğu-
el atmaya konu olduğu iddia edilen baz istasyonunun davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği 2205 parsel üzerinde olmayıp, bu taşınmazla komşu 116 parsel içerisinde bulunup bu parselin de davacı hazineye ait olduğunun anlaşılması, davacı vekilinin buna ilişkin olarak mahkemeye düzeltme dilekçesi sunup maddi hataya dayalı yanlışlıkların düzeltilebileceği karşısında davacı vekilinin dilekçesi doğrultusunda yapılan hatanın açık bir maddi hata olduğu kabul edilerek davanın düzeltilen doğru parsel üzerinden yürütülüp sonuçlandırılması gerektiği-