TÜRK BORÇLAR KANUNU > - Özel Borç İlişkileri > - Hizmet Sözleşmeleri > - Genel Hizmet Sözleşmesi > - D. İşverenin borçları > - I. Ücret ödeme borcu > - 3. İşgörme ediminin ifasının engellenmesi hâlinde ücret > Madde 408 - a. İşverenin temerrüdü hâlinde
Kiracı tarafından kiralayan aleyhine açılan kiralanana haksız el koyma nedeniyle uğranılan zararlardan oluşan alacağın tahsili istemine ilişkin olarak, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 s. BK. 249 uyarınca, kiralayan kiralananı sözleşme sonuna kadar kullanmaya hazır bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olduğundan, kiracının, kusursuz olduğunu kanıtlayamayan kiraya veren davalıdan kâr kaybı zararı adı altında bir miktar paranın kendisine ödenmesini isteyebileceği ve iki taraflı sözleşmelerin karşı tarafça haksız olarak feshedildiği hallerde 818 s. BK. mad. 106 ve 108 gereğince kâr kaybı zararına uğrayan tarafın isteyebileceği zararın saptanmasında kıyasen BK.'nun 325. maddesi hükmünde gösterilen kesinti yönteminin uygulanması gerektiği- Bu yönteme göre kâr kaybının, sözleşme ifa ile bitse idi zarar görenin elde etmesi muhtemel bütün gelirlerden yapması gereken bilcümle zorunlu harcama kalemleri ile sözleşme süresinden evvel feshedildiğinden süresinden evvel fesih nedeniyle sağladığı yani tasarruf ettiği haklar ve yine bu süre içerisinde başka işten sağlayacağı veya kasten sağlamaktan kaçındığı kazanç miktarları toplamı indirilerek bulunacağı- Kâr kaybı zararı hesaplanırken davacının davalıya ödemesi gereken kira paralarının da davacının yapması zorunlu giderleri içinde olduğu- Kar mahrumiyetine ilişkin ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki hizmet akdi başından beri belirsiz olsa da sözleşmeye 5 yıl çalışmak ve çalıştırma şartı konulduğundan garantili süreli hizmet akdinin söz konusu olduğu; bakiye süre ücretine ilişkin bilirkişi raporunun değerlendirmeye tabi tutulup fesih tarihinde yürürlükte bulunan BK. mad. 325 dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Tapu iptal, tescil ve üyelik tespiti gibi tahsis hakkına dayalı istemlerin, üyeliğe sıkı sıkıya bağlı olup, üyelik devam ettikçe zamanaşımına uğramayacakları- Parasal yükümlülüklerin, genel kurulda belirlenen ödeme gününde muaccel olacağı ve üyelik sürecinde de zamanaşımı süresinin işleyeceği- Mahkemece, davacının kooperatif üyeliğine, diğer anlatımla tahsise (2. sıra hakkına) sıkı sıkıya bağlı kazanç kaybı talebinin, parasal yükümlülükle ilgisi olmadığından, üyelik devam ettikçe zamanaşımına uğramayacağı, bu durumda dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 s. BK. mad. 126/4 uayrınca zamanaşımı süresinin işlemeyeceği gerekçesiyle yetinilerek zamanaşımı def'inin reddine karar verilmesi gerektiği- Davacı, kendisine 2. sıra hakkının verilmediği dava konusu dönemde başka bir işi yapmaktan kasten feragat etmiş ise, muhtemel gelirinin, başka bir iş yapmış ise, kazancının dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve bozma ilamında da belirtilen ve kıyasen uygulanması gereken 818 s. BK. mad. 325/2. maddesi uyarınca, dava konusu kazanç kaybından indirilmesi gerektiği-
Mahkemece, sözleşmeyi haklı olarak fesheden davacının, ödenmeyen dönem sonuna kadarki talep edebileceği aylık ücret alacakları tespit edilip, ayrıca sözleşmenin hizmet hukuk müşavirliği niteliğinde bir sözleşme olduğu da dikkate alınarak, Türk Borçlar Kanunu'nun 408. (Mülga Borçlar Kanunu'nun 325.) maddesi de değerlendirilmek suretiyle, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
B.ye süre ücreti eylemli bir çalışma ücreti olmadığından, özel faize tabi olmadığı ve bu ücretten SGK priminin de kesilemeyeceği- B.ye sözleşme ücretinden yüzde 50 oranında indirim yapılmasının fazla olduğu-