İİK'nun 367. maddesi uyarınca İcra veya İflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecbur oldukları- Gerek yukarıda belirtilen kanun hükümleri gerekse yerleşik içtihatlarımıza göre, icra müdürlüklerinin takibin devamı için borçlu hakkında gerekli malumatı ilgili kurumlardan istemesinin mümkün olduğu, İİK'nın 367. maddesinde yer alan "mevcudu" ibaresinin sırf lafzından hareketle, istenebilecek bilgilerin bu şekilde sınırlandırılamayacağı ve şikâyete konu müdürlük işleminde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı görülmekle şikâyetçi bankanın istinaf başvurusunun esastan reddi gerekeceği-
İİK.'nin 367. maddesi uyarınca icra veya iflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecbur olduğu, tapu müdürlüğünden istenilen ipotek resmi senedi ve ipotek belgesi suretinin takip dayanağı olan ipotek resmi senedi olduğu ve belirtilen takip dayanağı belgelerinin suretlerinin ilgili tapu müdürlüğünden istenilmesinde İİK.'nin 367. maddesine aykırı bir yön bulunmadığı-
Alacaklı vekilinin "borçluların pasif taşınmazlarının araştırılması ve sorgulanmasına" ilişkin yaptığı talebin icra müdürlüğünce reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun pasif taşınmaz kaydının sorgulanmasında ulaşılacak bilgilerde hali hazırdaki malike ait bilgilerinde yer alacağından hareketle, ilgili talebin kabulünün anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırı olacağı-
Borçlunun pasif taşınmaz kaydının sorgulanmasında ulaşılacak bilgilerde hali hazırdaki malike ait bilgilerin de yer alacağı, talebin kabulünün anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırı olduğu, icra müdürlüğünün alacağın tahsiline yönelik sınırlı işlemler için bilgi toplayabileceği-
İİK. m. 367 uyarınca, üçüncü kişinin icra dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün bilgileri derhal vermeye ve talep halinde mevcudu icra dairelere teslime mecbur olduğu- Üçüncü kişi bankanın borçluya ait hesap hareketlerini talep eden icra dairesine bildirmesi gerektiği- Hesap harekelerinin Bankacılık Kanunu m. 73 uyarınca müşteri sırrı niteliğinde olduğunun kabul edilemeyeceği-
Mahkemelerin çekişmeli alacaklara ilişkin değerlendirme yapamayacağı- Üçüncü kişi rehniyle teminat altına alınan alacakta alacaklı yanında rehin veren üçüncü kişilerin oy kullanamayacağı- Konkordatoda eşitlik ve kötü niyet ilkesi- Adi ortaklığı oluşturan ortakların ve temlik alan kişinin konkordato projesinde oy kullanamaması- Bölge adliye mahkemesince verilen ilk kararını temyiz eden alacaklının temyiz itirazları Özel Dairece reddedilmiş olduğundan bu alacaklının direnme kararını temyizde hukukî yararı bulunmadığı- Konkordatoya ilişkin hükümlerin sadece borçlu tarafından verilen rehinler hakkında uygulanacağı, rehinli alacaklının üçüncü kişinin malı üzerinde rehin tesis edilmesini talep etmesinin temelinde, borçlunun malî durumunun ileride bozulması hâlinde alacağını rehinli malı sattırarak tahsil etmek bulunduğu- Borçlu hakkında verilen mühletten rehin veren üçüncü kişinin de yararlanacağı kabul edilirse, rehinli alacaklının üçüncü kişiden teminat istemesinin hiçbir anlamı kalmayacağı- Üçüncü kişinin verdiği rehinde, rehinli alacaklının konkordato borçlusundan olan alacağının konkordato hükümlerine tabi olduğu ve bu sebeple, rehinli alacaklıya alacağının tamamını konkordatoya yazdırma ve oy kullanma hakkı verilmesinin zorunlu olduğu- İpotek alacaklısı bankanın alacağı adi alacak olarak ...TL üzerinden konkordato nisabına dâhil edilmiş ve banka tarafından projeye red oyu kullanılmış olup, bu aşamada ipotek veren üçüncü kişilerin nisaba dâhil edilmesinde hukukî yararları bulunmadığı- Komiser görevlendirmesi ve diğer işlemlerin yapılması yetki ve görevinin asliye ticaret mahkemesine ait olduğu, ilk derece mahkemesince tasdikine veya tasdik talebinin reddine karar verilen konkordato projesi üzerinde, bölge adliye mahkemesince çekişmeli alacakların hangi oranda nisaba dâhil olacağına ilişkin değerlendirme yapma yetkisi bulunmadığı- "Konkordato yargılamasının çekişmesiz yargı işi olduğu ve kamu yararının bulunduğu, bu nedenle konkordato süresince re’sen araştırma ilkesinin geçerli olduğu, bölge adliye mahkemesince istinaf nedenleri ile sınırlı olmaksızın araştırma yapılabileceği, tasdik yargılamasındaki usulün istinaf süresince de devam edeceği, bölge adliye mahkemesince de nisaba ilişkin değerlendirme yapılabileceği" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Alacaklının talebi üzerine, icra dairesince üçüncü kişi bankaya 'haciz yazısı' gönderilerek, "İİK'nun 367.maddesinde belirtilen borçlunun mevcuduna ait bilgileri aşar nitelikte bilgilerin" gönderilmesinin istenemeyeceği-
Borçlu şirkete ait banka hesap hareketlerinin istenebileceği, üçüncü kişi bankanın, müşteri sırrı iddiasıyla icra müdürlüğünün bu yöndeki kararının iptalini talep edemeyeceği-
Bankaların, müşterilerine ait sırları ihtiyari ve keyfi olarak açıklayamayacağı, ancak, bu kısıtlamanın cebri icrayı kapsamadığı-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor