8. HD. 02.03.2017 T. E: 825, K: 2821-
Kök mirasbırakan, ..1966 tarihinde yapmış olduğu vasiyetname ile vakıf kurma iradesini ortaya koymuşsa da, 743 s. TKM. mad. 74 ile sonradan yürürlüğe giren TMK. mad. 102 gereğince, ilgili sicile tescil edilmek suretiyle tüzel kişilik kazanmış bir vakfın varlığı sözkonusu olmadığından Vakıflar İdaresinin çekişmeye konu yapılan şirket payları bakımından dava açma hak ve yetkisi bulunmadığı- Kişisel hakkın temliki niteliği taşıyan şirket paylarının devri işleminde 1.4.1974 T. ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nın uygulanmasının olanaklı olmadığı- Çekişmeye konu yapılan ve davalıya devredilen şirket paylarının kök mirasbırakana ait olduğu anlaşıldığından, murisin miras payı oranında şirket payları üzerinde tasarruf etme hak ve yetkisinin bulunduğu, miras payı dışında davalı akrabasına yapmış olduğu pay devrinin ise yolsuz nitelikte olduğu; Vakıflar İdaresinin açmış olduğu davanın sıfat yokluğundan reddine, birleşen dava bakımından ise, murisinin davalıya devrettiği şirket payından murisin miras payı dışında kalan kısmının iptali ile birleşen davanın davacıları adına miras payları oranında tescile karar verilmesi gerektiği-
Asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devrinin mümkün hale geldiği-
Bir vakfın ancak resmi bir senetle kurulacağı ve bu resmi vakıf senedinin noterde re'sen düzenleme şeklinde yapılması gerekeceği, vakıf adına temsilcisi tarafından tescili talep edilen vakfa ait senedin noterde onaylama şeklinde hazırlanması halinde, davacı vakıf yönetimine noterden yeni bir düzenleme şeklinde vakıf senedinin hazırlanması için süre verilmesi, hazırlanacak bu senet hakkında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün de görüşü alınmak suretiyle oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekeceği-
Vakıf senedinde yapılan değişikliklerin tescili istenilen davada, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 102. maddesinin 1. fıkrası ve Noterlik Yasası'nın 89. maddesi hükümlerine göre, vakıf resmi senetle kurulacağı yönüyle vakıf senedinde yapılması istenilen değişikliğin de resmi senetle, diğer bir deyişle noterde kendiliğinden düzenleme şeklinde yapılması gerekeceğinden, vakıf mütevelli heyetinde senet değişikliğine ilişkin olarak alınan kararın noterde onaylanması resmi düzenleme sayılamayacağı-
Vakıf resmi senetle kurulacağı cihetle vakıf senedinde yapılması istenilen değişikliğin de resmi senetle, diğer bir deyimle noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılması gerekeceği-
Vakıf senedinde yapılacak değişikliğin tescilinde, yapılan değişikliğin senede aykırı olması durumunda mahkemece tescil kararı verilemeyeceği-
Vakıf resmi senetle kurulacağı cihetle vakıf senedinde yapılması istenilen değişikliğin de resmi senetle, diğer bir deyimle noterde re’sen düzenleme şeklinde yapılmasının gerekeceği-
Vakfın tescili istemine ilişkin davada asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu-