TÜRK MEDENİ KANUNU > - Aile Hukuku > - EVLİLİK HUKUKU > - BOŞANMA > - C. Karar > - V. Boşanmada tazminat ve nafaka > Madde 174 - 1. Maddî ve manevî tazminat
Davalı koca tanıklarının beyanlarında geçen 2004 ve 2005 yıllarında yaşanan hadiselerden sonra evlilik birliğinin 2008 yılına kadar devam ettiği, bu olayların affedildiği, en azından hoşgörü ile karşılandığı, dava tarihinden daha sonra 12.10.2008 tarihinde gerçekleşen karşılıklı şiddet içeren olaylarında bu davada taraflara kusur olarak yüklenmesinin de mümkün olmadığı, toplanan delillerden eşine şiddet uygulayan, evden kovan, güven sarsıcı davranışlarda bulunan davalı kocanın tamamen kusurlu olduğu-
Boşanmada manevi tazminatın amacının, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamak olduğu, onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunmasının gerekeceği, bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdirinin müesseseyi amacından saptıracağı-
Boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceği- Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı-davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği- Davalı-davacı kadın, ayrı yaşamakta haklı olduğundan, tedbir nafakası davasının kabulü gerektiği-
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakimin, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına geçimine, malların yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden almak zorunda olduğundan; tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere davalı-davacı kadın ve müşterek çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği- Boşanmanın eki niteliğindeki maddi ve manevi tazminatın boşanma hükmünün kesinleşmesiyle muaccel hale geleceği, bu nedenle davalı-davacı kadın yararına takdir olunan tazminatlara boşanma hükmünün kesinleşmesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, karşı dava tarihinden itibaren faize hükmolunmasının doğru olmadığı-
Bozmaya uyulmuş olmakla; bozma lehine olan taraf için usuli kazanılmış hakkın doğduğu, bu kazanılmış hakkın yeni bir hükümle ortadan kaldırılamayacağı, o halde uyulan bozma kararının sonucu olarak davalı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata ( TMK. md. 174/1-2) hükmetmek gerekirken; tarafların eşit kusurlu olduklarından bahisle yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı-