Davalının asgari ücretli olarak çalıştığının ve başkaca mal varlığı bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda mahkemece, davalının ailevi durumu da gözetilmek suretiyle davalının elde ettiği gelirine göre ödeyebileceği miktarda ve hakkaniyete uygun bir miktar iştirak nafakasına hükmolunmasının gerekeceği-
Davacı vekilinin iştirak nafakasının arttırılması yönündeki temyiz talebinin kabulü ile mahkemece nafakanın her yıl TEFE oranında arttırıldığı için davacının iştirak nafakasının artırımı talebinin reddedilmesi uygun görülmeyip, iştirak nafakasının mahkeme tarafından tespitinin ve hüküm altına alınmasının gerekeceği-
Mahkemece yapılacak işin; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özellikle ekonomik göstergelerdeki değişimle TUİK'in yayınladığı ÜFE 12 aylık ortalama artış oranı nazara alınmak suretiyle, T.M.K.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktara hükmetmekten ibaret olduğu-
Boşanma sırasında müşterek çocuk için toptan ödeme yapılmış olmasının davalı babayı iştirak nafakası yükümlülüğünden kurtarmayacağı, ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde boşanma sırasında yapılan toptan ödeme dikkate alınmak zorunda olduğu, böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebileceği-
İştirak nafakasında, nafaka yükümlüsünün çalışabileceği halde çalışmamış olması onu nafaka yükümlülüğünden kurtarmayacağından deliller tam olarak toplanmalı sonucuna göre aradan geçen sürede dikkate alınarak çocuk için hakkaniyete uygun bir miktar iştirak nafakasına hükmolunmasının gerekeceği-
Davacı annenin ayrı yaşamakta haklılığını kanıtlayamamış olmasının, fiilen kendi yanında bulunan müşterek çocuk için nafaka takdirini engellemeyeceği; çocuklar yönünden ayrı yaşamada haklılık olgusundan ziyade fiilen kimin yanında kaldıklarının önemli olduğu; o halde mahkemece, çocuk yönünden de ihtiyaçlarını karşılayacak ve tarafların geliri ile de orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun miktarda nafakaya hükmolunması gerekeceği-
Müşterek çocuklardan küçük B. davacı annenin yanında kalmakta olup mahkemece, davacı yanında kalan müşterek çocuk için hakkaniyete uygun bir miktar tedbir nafakasına hükmolunması gerekirken ayrı yaşamada haklılık olgusu ispatlanamadığı gerekçesiyle çocuk yönünden davanın reddedilmiş olmasının doğru görülemeyeceği-
Bir yıllık mahsul azalmasının, davacının gerçekleşen diğer malvarlığı da gözönünde bulundurularak, takdir edilmiş olan nafakanın indirilmesi nedeni olamayacağı–