HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > 1 - Genel Hükümler > - Hâkimin Yasaklılığı, Reddi ve Hukuki Sorumluluğu > - Hâkimin Davaya Bakmaktan Yasaklılığı ve Reddi > Madde 43 - Ret talebine ilişkin kararlara karşı istinaf
Madde Listesi Madde 43 - Ret talebine ilişkin kararlara karşı istinaf
Mahkemenin kanun yolu ve süresini hatalı belirlemesi halinde, kararda belirtilen süreye uyularak yapılan kanun yolu başvurusunun, adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı kapsamında süresinde yapıldığının kabül edilmesi gerektiği-
Her ne kadar dava dilekçesi ile davaya konu taşınmazın tapusunun iptali ile davacılar adına tescili talep edilmiş olsa da, davacılar tarafından verilen ıslah dilekçesi ile davanın alacak davasına dönüştürüldüğü, taşınmazın dava tarihindeki değeri belirlenerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin talep edildiği, buna göre davacıların davalılardan talep ettiği alacağın (ödenen satış bedelinin iadesi) bölünebilen bir alacak olduğu ve her alacaklının kendi hissesine düşen payı oranında dava açabileceği, o halde davacıların davalarını ıslah edip alacak davasına dönüştürdükleri, alacaklılar arasında yasadan kaynaklanan zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı da gözetilerek davacı alacaklının kendi hissesi oranında dava açmasının mümkün olduğu böylece aktif husumet ehliyetinin bulunduğu göz önünde bulundurularak işin esasına girip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının ile kardeşi birlikte bir satış sözleşmesi imzalayarak davaya konu taşınmazı satın almışlar, taşınmazın tapuda kendi adlarına tescili yapılmayınca davacı tarafça davalı tarafa ödenen bedelin tahsili amacıyla iş bu davayı açtığı, buna göre davacının davalılardan talep ettiği alacağın (ödenen satış bedelinin iadesi) bölünebilen bir alacak olduğu ve her alacaklının kendi hissesine düşen payı oranında dava açabileceği, o halde alacaklılar arasında yasadan kaynaklanan zorunlu dava arkadaşlığı olmadığı gözetilerek davacı alacaklının kendi hissesi oranında dava açmasının mümkün olduğu böylece aktif husumet ehliyetinin bulunduğu göz önünde bulundurularak işin esasına girip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davacının, davalıya karşı birbirinden bağımsız olan birden fazla aslî talebini aynı davada birleştirebileceği; bu halde dava birleşmesiyle görünüşte tek dava, gerçekte ise talep sayısınca dava mevcut olacağından hareketle dava içeriğinden hareketle söz konusu birden fazla talebin birbirinden bağımsız olacağı; ve bu durumda her bir vekâlet ücretinin ayrı ayrı takdir edilmesi gerekeceği-