Anayasa'nın 153. maddesi gereğince Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, yasama yürütme ve yargı organlarını bağlayacağı, yayımlandığı tarihten itibaren kural olarak derhal uygulanacağı- Somut olayda kamulaştırmasız el atma nedeni ile hükmedilen tazminat alacağına ilişkin kararın ilamlı icra takibine konu yapıldığı, bu ilamda aynı zamanda borçlu idare lehine taşınmazın tapuda tesciline karar verilmiş olmasının, yasadan kaynaklanan ve tazminat verilmesine ilişkin kararın doğal bir sonucu olup bu husus taşınmazın aynının çekişmeli olduğunu göstermeyeceği, belirtilen nedenle takip konusu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Takibe dayanak ilâmın tapu sicil kayıtlarında değil, mal varlığında değişiklik oluşturacak nitelikte olması halinde ilâmın takibe konulması için kesinleşmesinin gerekmediği- "Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile açılan davada, mahkemece verilen kararın bozulmasından sonra ıslah ile talebin tazminata dönüştürülmesinin ve para alacağının hüküm altına alınmasının, davanın temelde taşınmazın aynına ilişkin olmasını değiştirmediği, temyiz edilen takibe dayanak kararın bozulması durumunda tapu iptali ve tescil kararı verilebileceği, bu nedenle kesinleşmeden takibe konulamayacağı, ayrıca takibe dayanak karara göre açılmamış sayılmasına karar verilen birleşen davada da tapu iptali ve tescil talebinin bulunduğu, bozma kararının yerinde olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-
Takip dayanağı ilamın hüküm kısmında tapu iptal ve tescile ilişkin herhangi bir hüküm bulunmasa da, ilama ilişkin davanın tapu iptal ve tescil istemini de içerecek şekilde terditli açıldığı, mahkemece taşınmazın aynına ilişkin değerlendirme yapılarak tapu iptal tescil istemi reddedildiğinden, ilam ile tazminata hükmedilmiş olsa bile, ilamın içeriğinde taşınmazın aynına ilişkin değerlendirme yapıldığından, takip dayanağı ilamın kesinleşmeden icra edilemeyeceği-
HMK.'nin 350/2 ve 367/2. maddelerine göre, aile ve şahsın hukuku ile ilgili ilamlar ve taşınmaza ve buna ilişkin ayni haklara dair kararlar kesinleşmedikçe icra takibine konu edilemeyeceği- İlamın bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tâbi olduğu- İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden, eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamayacağı- Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı, ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğu; dolayısıyla, ilamın esasına ilişkin hüküm kesinleşmeden, vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin hüküm bölümünün de infaz ve icra takibine konu edilemeyeceği- İİK.'nin 72/4-5. maddeleri gereğince davanın esasına ilişkin verilen karar kesinleşmiş olduğundan ilamın fer'isi olan alacakların takibe konu edilmesinde hukuka aykırı bir durum olmadığı-
İnşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin somut uyuşmazlıkta; eser sözleşmesine dayalı bir davada; davalının akdi ilişkiyi inkâr etmesi hâlinde, ispat yükü davacının üzerinde olup, sözleşmenin kurulduğunu davacının kural olarak yazılı delille veya ikrar, yemin, ticari defterler gibi diğer kesin delillerle ispatlaması gerektiği- Davacının iddiasının, sözleşmeden davalı yanın fayda sağladığı, bu nedenle davalının da iş bedelinden sorumlu olması gerektiği yönünde olduğu; bu nedenle yazılı belge ile akdi ilişkinin varlığını kanıtlayamayan ve tanık beyanı için yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge sunamayan davacının, dava dilekçesinde açıkça "yemin" deliline dayanmış ise de, davalı yanın davanın dayanağı olan sözleşmeden sebepsiz zenginleştiği yönündeki iddiası yönünden yemin deliline dayanamayacağı-
Kamulaştırmasız el atma nedeni ile hükmedilen tazminat alacağına ilişkin kararın ilamlı icra takibine konu yapıldığı, bu ilamda aynı zamanda borçlu idare lehine taşınmazın tapuda tesciline karar verilmiş olmasının, yasadan kaynaklanan ve tazminat verilmesine ilişkin kararın doğal bir sonucu olup bu husus taşınmazın aynının çekişmeli olduğunu göstermeyeceği, belirtilen nedenle takip konusu ilamın infazı için kesinleşmesinin gerekmeyeceği-
Boşanma ve çocukla şahsi ilişki kurulmasına ilişkin ilamın takibe konulabilmesi için kesinleşmesinin gerekli olduğu-
Genel kurul kararının butlanına ilişkin ilamlar tüzel kişiliğin sahsının hukukuna ilgili olup, kesinleşmeden infaza konulamayacağı ve ilamın, eklentileri niteliğinde olan vekalet ücreti ve yargılama gideri de aynı kurala tabi olmasına göre asıl hüküm kesinleşmeden eklentileri de ayrıca takibe konulamayacağı-
Takibin konusu, asıl davadaki hüküm fıkrası olup, alacağa ilişkin davanın konusunu oluşturan taşınmazın birleşen davada tapu iptali talebine konu edilmediğinden yapılan yargılamada taşınmazın aynının tartışıldığından söz edilemeyeceği, o halde, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı yerinde olup, Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekeceği-