Mirasçılardan birinin istemi üzerine terekeye temsilci atanması isteklerinde yetkili mahkemenin mirasbırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olacağı-
Vasiyetnamenin yerine getirilmesine yönelik davaya mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesinde bakılması gerekeceği ve bu yetkinin kesin olduğu-
Vasiyetin yerine getirilmesi davalarında kesin yetkili mahkemenin miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi olduğu-
Müstakilen Türk Medeni Kanunu’nun 560 ila 571.maddeleri uyarınca açılan tenkis davalarının ise aynı yasanın 576. maddesi ve 6100 sayılı Yasa’nın 1/a maddesi hükmü uyarınca terekenin açıldığı, bir başka ifade ile miras bırakanın son ikametgahı mahkemesinde açılması gerekeceği, anılan bu yetki kurallarının kesin yetki olduğu ve mahkemece resen gözetilmesi gerekeceği-
Ret beyanının, mirasın açıldığı yerin Sulh mahkemesine sözlü veya yazılı olarak yapılabileceği-Miras, malvarlığının tamamı için miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılacağı (TMK.md.576/1), yetkili Sulh Mahkemesinin miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesi olduğu-
En yakın mirasçılar mirası reddettiklerinden TMK'nın 589. maddesine uygun araştırma yapılarak terekenin TMK 612. maddesi gereğince iflas hükümlerine göre tasfiyesi edilmesi gerekeceği-
Mirasçılardan birinin istemi üzerine miras ortaklığına temsilci atanması isteklerinde yetkili mahkeme mirasbırakanın yerleşim yeri mahkemesi olup, bu mahkemenin kesin yetkili olduğu-
Mirasın açılması, miras bırakanın tasarruflarının iptali, tenkisi, miras sebebiyle istihkak davalarında olduğu gibi, bu dava da da yetkili mahkemenin; miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesi olduğu-
Vasiyetnamenin yerine getirilmesi(tenfizi) ile ilgili dava; lehine vasiyet yapılan kişi tarafından doğrudan doğruya diğer mirasçılara(miras ortaklığına, terekeye)karşı açılıyorsa ve tereke taksim edilmemişse, bu davanın, miras bırakanın yerleşim yeri mahkemesinde açılması gerekeceği-
Gayrimenkulün aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekeceği, davanın birden çok ve değişik yerlerde bulunan gayrimenkullere yönelik olması durumunda, davacının bunlardan birini tercih hakkına sahip olacağı, bu hususun re’sen de gözetilmesi gerekeceği, bu nedenle mahkemenin yetkisizlik kararı yerinde olmayıp, davayı esastan inceleyip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-