Sanığa isnat edilen “ticareti usulüne aykırı olarak terk etmek” suçunun oluşup oluşmadığının saptanabilmesi için “sanığın ticaret siciline kayıtlı olup olmadığının sorulup, kayıtlı ise ticareti terk edip etmediği yönünde zabıta araştırması yaptırılması ve vergi dairesinden mükellefiyeti”nin devam edip etmediğinin tespitinden sonra, hukuki durumunun takdir edilmesi gerekeceği-
Borçlu şirketin adresinde bulunmadığı, taşınmış olduğu, yeni adresinin bilinmediği, kayıtlı muhtarlık kayıtlarında adresinin bulunmadığının ve yetkilisi sanığın kolluk kuvvetlerinden kaçtığının tespit edilmesine göre, ticareti terk hükümlerine muhalefet etmek suçunun oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Anayasanın 36. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde belirtilen adil yargılama hakkı gözönünde bulundurularak; ticareti terk suçlarında ‘duruşmaya çağrı kağıdı’nın ya da ‘mahkeme kararı’nın, sanığın terk ettiği ileri sürülen adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edilmesinin geçersiz olup bu durumun savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağından, sanığın yeniden usulüne uygun olarak duruşmaya çağrılarak yargılamaya devam edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Şikayetin süresinde yapılıp yapılmadığı tesbit edildikten sonra hukuki durumun takdir edilmesi gerekeceği-