Davacı kadının ev hanımı olduğu, sabit bir geliri bulunmadığı, abisinin yardımı ile geçimini sağladığı, davacı oğulun ise İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi 1. Sınıf öğrencisi olduğu, çalışmadığı, geçimini annesinin sağladığı, davalının ise tır şoförü olarak çalıştığı aylık 2.500 TL ücret aldığı, ayrıca aylık 1.300 TL emekli maaşının bulunduğu anlaşılan uyuşmazlıkta, davacı kadın lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının ve davacı oğul lehine hükmedilen aylık 300,00 TL 'lik yardım nafakasının az olduğu-
Yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların, yoksul kabul edilmesi gerektiği, yardım nafakasının, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödev olduğu, aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olmasının da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmediği, bu nedenlerle kanun koyucunun, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmadığı, kanuni bir ödev olarak düzenlediği, okumakta olan kişinin kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği, ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesinin asıl olduğu-
Davacının emekli maaşı aldığı, 1.432.36 TL olan maaşının 207.20 TL bölümünün nafaka ödemesi için kesildiği, davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödediği, kira ödemediği,yeniden evlendiği tespit edildiğinden davacının boşandığı eşine yoksulluk nafakası ödeyecek gelire sahip olduğu; yardım nafakasına muhtaç durumda olmadığı-
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği- Davalının emekli olduğu ve 1.300 TL gelirinin olduğu, davacının ise mesleki açık öğretim ortaokulunda öğrenci olduğu, davacı lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarının, davacıya ait giderlerin büyük bölümüne dava dışı annenin katlanmasına neden olacak denli az olduğu anlaşıldığından, nafaka yükümlüsü babanın geliriyle orantılı olacak şekilde hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, daha uygun bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi gerektiği-
Korunmaya muhtaç kişilerin bakımının yükümlü kurum tarafından sağlanacağı ve bu kurumların yaptıkları masraflarını nafaka yükümlüsü kişiden isteyebilecekleri-
3. HD. 29.02.2016 T. E: 2015/17185, K: 2747-
Nafaka alacaklısının, çocuklarının ve anne babasının ödeme gücü olmadığını ispat etmedikçe, refah içerisinde olan kardeşinden yardım nafakası talep edemeyeceği-
Hükmedilen nafakanın yıllık artış oranının "TÜİK tarafından açıklanan ÜFE" oranında belirlenmesi gerektiği-
Tarafların baba kız oldukları; davacının Üniversite 1.sınıf öğrencisi olduğu, davalı babanın emekli olup aylık 2.000,00 TL emekli maaşı olduğu, davalının bakmakla yükümlü olduğu eşi ve iki çocuğu daha bulunduğu, davacının annesinin ise ekonomik ve sosyal durumunun tespit edilmediği anlaşıldığından, mahkemece; tarafların ekonomik ve sosyal durumları değerlendirilerek davacının giderleri ile nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı şekilde, dava dışı annenin de ekonomik ve sosyal durumu da araştırılarak davacının masraflarına katlanma yükümlülüğü dikkate alınarak hakkaniyet ilkesi de gözetilerek uygun bir nafakaya hükmetmedeilmesi gerektiği-
TMK.nun 364.maddesi gereğince yardım nafakası talebine-