Açık çek düzenlenmesi mümkün olduğu, imzası inkar edilmeyen çek aslında keşide tarihinin bulunması zorunlu ve yeterli olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğunun ancak yazılı belge ile ispatlanabileceği, bu yönde bir belge sunulmadığı, ticari defterlerin dar yetkili icra mahkemesinde incelenerek sonuca gidilmesinin de mümkün olmadığı belirtilerek istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Borçlunun, İİK'nın 167/2. ve 168/1-1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 58. maddesine aykırılık nedenine dayalı şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda; somut olayda, takip talebi ve ödeme emrinde, takip konusu borcun dayanağı olarak bir adet bono gösterilmiş olup, borçlular adına çıkarılan ödeme emri tebliğ evrakında; "örnek no10 ödeme emri ve dayanak belgeler vardır", "örnek no10 ödeme emri ile bono sureti vardır" şerhinin bulunduğu, buna göre takip dayanağı bononun tasdikli örneğinin ödeme emri ile birlikte borçlulara gönderildiği anlaşılmakla şikayetin yerinde görülmediği, borçlunun, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğuna ilişkin İİK'nın 169. maddesine dayanan borca itirazının incelenmesinde; borçlular tarafından, takip konusu senedin kredi borcunun teminatı olarak verildiğine ve senetten doğan alacağın şarta bağlandığına ilişkin senedin tüm unsurlarına atıf yapan yazılı bir belge sunulmadığı, davacı tarafından senedin teminat olarak düzenlendiği iddiasının takip dayanağı senede açıkça atıf yapan, senedin vade ve tanzim tarihleriyle miktarının belirtildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle teminat iddiasına dair itirazın reddi kararının yerinde olduğu-
Davacı-borçlu tarafından 28.04.2013 tarihli sözleşme uyarınca takibe dayanak senedin teminat senedi olduğu ileri sürülmüşse de Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararına dayanak 28.04.2014 tarihli, "bu bir sözleşmedir" başlıklı belgenin sol üst kısmındaki tarih tahrifatlı olup, 2014 yılında düzenlendiği anlaşılan bu belgedeki takibe dayanak bonoya ilişkin vade tarihi ve miktarının tahrifatlı olduğu, bu nedenle belirtilen belgeye itibar edilemeyeceği, ayrıca 14.3.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine 20.6.2001 tarih ve 2001/112-496 sayılı yerleşik içtihatlar gereğince iş bu sözleşmede senedin düzenleme tarihi açıkça belirtilmediğinden davacı-borçlunun teminat iddiasını İİK'nın 169/a-1 maddesinde belirtilen nitelikte yazılı bir belge ile ispatlayamadığının anlaşıldığı, bu nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesince, davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada - Senedin bedelsiz olduğunu ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talebi -
Kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasında, "senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu" iddia eden davacı - borçlunun iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği-
Davacının, dava dışı şirkette çalışırken, davaya konu senedi bu şirkete teminat senedi olarak verdiği, davacının dava dışı şirkete karşı açtığı işçi alacağına ilişkin davayı kazandığı, bu davadan borçlu olan dava dışı şirketin davaya konu senedi tır araçlarının pazarlanması konusunda bir ticari ilişkisi bulunan davalıya verdiği, takibe konu senetteki tutar ile davacının işverenden kazandığı işçilik alacağı tutarının birbirine yakın olduğu, dava dışı şirketin, davalı aracılığı ile senedi takibe koyarak dava konusu takibi başlattığı gerekçesiyle kabulüne karar verilen davada; bir kambiyo senedi olan bononun, keşideci tarafından bazı unsurlarının eksik olarak düzenlenmesi ve bu eksikliklerin bonoyu elinde bulunduran kişi tarafından doldurulmasının, TTK'nun 778/2-f maddesi ve TTK'nun 680. maddesi gereğince mümkün olup; davacının keşideci olarak imzalayıp verdiği bononun, sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasını kanuni delillerle ispatlamak zorunda olduğu-
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, teminat amacıyla verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddialarının, borca itiraz niteliğinde olduğu- Borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerektiği-
Alacaklının açtığı itirazın iptali davasının kabulüne dair karar kesinleşmiş olduğundan, davacı-borçlunun açtığı menfi tespit davasının kesin hüküm nedeniyle reddine, diğer davalı hakkındaki davanın ise pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
Başlangıçta tamamen doldurulmamış olan bononun tedavüle çıkarken anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı belgeyle açık şekilde ispatlanması gerektiği-
Borçlunun, takibe dayanak senedin, veresiye fişi aslından koparıldığına ilişkin sahtelik iddiası yargılamayı gerektirdiğinden, bu iddianın dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesinin mümkün olmadığı-