Mahkemece, devir keyfiyetinin alacaklı Sosyal Sigortalar Kurumuna ihbar ya da gazetelerde ilan edilip edilmediği hususunun araştırılmadığı, mahkemece bu yön araştırılarak, davalı şirketin 2006 yılındaki devralma işlemi ile devrin niteliği de araştırılmak suretiyle, devrin ilanının gerçekleşmiş olması halinde, davalının, kurumun rücu alacağından sorumlu olacağı nazara alınmadan, karar verilmesi isabetsiz olduğundan taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazlarının kabul edilmesi gerektiği-
Kiralananı satın alan yeni malikin, eskiye dönük kiracılardan doğacak her türlü sorumluluğu üstlenmesinin, "borcun iç üstlenilmesi" (TBK. mad. 195) niteliğinde olduğu, davalı-alacaklı (kiracı) tarafından borcun nakli (üstlenilmesi) kabul edilmediğinden, bu durumun alacaklı davacıyı bağlamayacağı ve faydalı masraf alacağı yönünden kiraya veren diğer davalıların da sorumlu olduğu-
Davalının dava konusu sözleşme ile üçüncü kişinin borcunu üstlendiği ve imzayı inkar etmediği dikkate alınarak işin esasına girerek karar verilmesi gerektiği-
Hükme dayanak yapılan prokol, ibraname ve borcun nakli sözleşmesi davacı ile kefiller arasında imzalanmış olup, sadece sözleşmenin tarafları hakkında hüküm ve sonuç doğuracağı- Kredi borcunu ödeyen davacı kefilin asıl borçlu firmaya rücu hakkı bulunduğu, kefiller ile davacı arasında yapılan borcun nakli ve kefillerin ibrasına yönelik sözleşmenin taraf olmayan firma yönünden sonuç doğurmayacağı ve bu firma ile davacı arasında yapılan borcun taksitlendirilmesine yönelik protokol üzerinde durularak tüm deliller birlikte toplandıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Borcun dış yüklenilmesinin gerçekleşmesi için icap ve kabul iradelerinin birleşmesinin yeterli olup, geçerliliği için herhangi bir şekil şartına gerek olmadığı-
Borçlunun borcunu devralan üçüncü kişinin, alacaklıya karşı, bütün borçtan kişisel malları ile sorumlu olacağı-