Mahkemece, davacılardan hangisinin ne kadar arsa payı (kaç tane bağımsız bölüm maliki) sahibi olduğu, sahibi olduğu kısma göre ne kadar gecikme tazminatına hak kazandığı saptanarak infazı kabil bir karar vermek gerektiği- Yüklenicinin talep ettiği fazla imalatın kendisine isabet eden yerlere de yapılıp yapılmadığı değerlendirilerek, kendi dairelerine yapmadığının tespiti halinde imalatların dava tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespiti ile hüküm altına alınması gerektiği- Yüklenicinin alacaklı olduğunun tespiti halinde, 3095 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca, davacının da bu yöndeki istemi nazara alınarak avans faizine hükmedilmesi gerektiği- Ayıplı imalattan yapı denetim firmasının sorumlu olmayacağı gerekçesiyle, davalılardan yapı denetim firması aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak davacı yüklenici tarafından fazladan yapıldığı ileri sürülen imalat bedelinin tahsili istemi-
Takibin iptali üzerine borçlu tarafından yapılan ödemenin iadesinin talep edilmesi üzerine alacaklıya muhtıra çıkarılmasına rağmen iade yapılmamış olduğundan, mahkemece, icra takibi sürecinin değerlendirilmesi ile borcun ödenip ödenmediği hususu tartışılarak satış bedeli ile ilgili karar verilmesi gerektiği- Yüklenicinin, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve bu imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümlere yapmamış olması koşulu ile mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebileceği- Eksik ve kusurlu işlerin giderilme bedelinin mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tespitinin yapılması gerektiği-
Mahkemece, gerektiğinde yerinde yeniden keşif yapılarak kiracının kiralanan üzerine yaptırdığı imalat ve tesislerin faydalı,zaruri ve kalıcı imalatlar olup olmadıkları,bu imalat ve tesislerin taşınmazın değerini artırıcı nitelikte olup olmadıkları araştırılıp faydalı ,zaruri ve değer artırıcı imalatlar ise yapım tarihlerindeki değerlerinin(sözleşmenin başında yapıldığının kabulü ile) tespiti ile yapılan giderlerin 15 yıllık kira süresinin 6.yılında tahliye edildiği dikkate alınarak davacı kiracının kiralananı kullandığı sürenin tahliye nedeniyle kullanamadığı süre ile oranlanarak kiralananın kullanılamayan süre oranındaki imalat bedeli belirlenip tahsiline karar verilmesi gerektiği-
Davacı, araç almak için kredi başvurusunun kabul edilmemesi nedeniyle davalının kredi kullanarak araç satın aldığını, bu nedenle aracın davalı adına tescil edildiğini, kredi ödemesini kendisinin yaptığı halde davalının araç devrini kabul etmediğini bildirerek ödemelerinin tahsili için eldeki davayı açmış olup, davacı tarafından ibraz edilen ödeme belgelerinden bunların davalının kullandığı araç kredisi nedeniyle açılan kredi hesabına üçüncü kişi ödemesi olarak davacı tarafından yapılan ödemelere ilişkin belge olduğu anlaşıldığından, "vekaletsiz işgörme" hükümlerine göre, davacının yaptığı bu ödeme belgeleri ile davalının kredi borcunun bir kısmını ödediğini ispat ettiğinden bu miktarı davalıdan tahsil edebileceği-
Bozma ilamında arsa sahipleri aleyhine dava açılması konusunda mehil verilmesi belirtilmiş olmasına rağmen mahkemece "davacı vekiline arsa sahibi hakkında 'dava açıp açmayacaklarını bildirmesi açıldığı takdirde esas numarasını bildirmesi için 4 haftalık kesin süre' verilerek davacı vekilinin takdirine bırakılacak şekilde ara kararı kurulması ve ara karar gereklerinin yerine getirlemediğinden bahisle davanın reddine dair hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
Kooperatif aidat alacağının işlemiş faizi ile birlikte tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi- Davalının noter aracılığı ile gönderdiği istifa bildiriminin, davacı kooperatife tebliğ edildiği tarihte davalının istifasının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği- İcra takibinde istifadan sonraki döneme ilişkin talepte bulunulduğu gözetilerek, davalının daireyi hangi tarihte sattığının tapu kaydı celbedilerek belirlenmesi, davacı kooperatifin tüm kayıt, defter, belge ve dayanakları ile bilançosu, gelir-gider cetvelleri, yönetim ve denetim kurulu raporlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ve belgelere ulaşılamaz ise ilgili Ticaret Sicil Memurluğu'ndan ya da anasözleşme gereğince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nden celp edilerek, kooperatif konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılması, davalı, istifadan sonra konutu kullanmaya devam etmiş ve genel hizmetlerden faydalanmış ise, bu faydalanmanın karşılığı olan genel giderlerden, ihtarname ile temerrüde düşürülmüş olması halinde, temerrüt tarihi ile ödeme tarihi arasındaki yasal oranda işlemiş temerrüt faizinden sorumlu olduğu, yani, davacı kooperatifin sadece bu miktarı, BK'nın vekaletsiz iş görme hükümlerine göre talep edebileceği gözetilerek, davalının kooperatife borcu olup olmadığının tespiti gerektiği-
Davacı, şahsi olarak davalı adına yaptığını ileri sürdüğü harcamaların vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak tahsilini talep etmekte olup, mahkemece gerekçede sözü edilen dosyasının ise davacı ile davalının ortak oldukları şirketin tasfiyesine ilişkin olduğu anlaşıldığından, mahkemenin davacının şahsi hesabından davalı adına yaptığını ileri sürdüğü harcamaların tahsiline ilişkin isteminin şirketin tasfiyesine ilişkin davada çözülmesi gerektiğine ilişkin tespitinin hatalı olduğu-
Davacı kiracı şirket yetkilisi tarafından işyeri ve yapı kullanım belgesi verilmesi için belediyeye yapılan başvuru üzerine, ruhsat başvuru evraklarının ruhsat denetim müdürlüğü havalesi bulunmasına rağmen geri alındığı belediye yazı cevabı ile bildirildiğine göre davacı kiracının kiralanandaki ayıbı bu cevapla öğrendiğinin kabulü gerektiği- Kiracı kiralanandaki ayıbı öğrendikten sonra kiralananı mevcut hali ile kabul ederek, tadilatlar yapmış Yasadan kaynaklanan hakkını kullanarak sözleşmeyi feshetmemiş ve kiralananı tasarrufunda bulundurmuş olduğundan, hukuki ayıbın davacının bildirdiği sonraki tarihte öğrenildiği kabul edilse de, davacı kiracı tacir olup, basiretli bir tacir gibi davranması, ileriye yönelik yatırım ve projelerinde gerekli hassasiyet ve özeni göstermesi gerektiğinden, davacı kiracının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğundan söz edilemeyeceği- Kiralananı tahliye ettiği tarihe kadar kira bedellerinden sorumlu olup, peşin ödediği kira bedelinin iadesini isteyemeyeceği- Davacının kiralananda yaptığı faydalı ve zorunlu imalat bedellerini (TBK. mad. 526. vd.) vekaletsiz iş görme hükümleri gereğince, kiralayandan talep etmesi mümkün ise de, kira sözleşmesinde "Kiracıların kiralanan şeyin içinde ve dışında yaptıracağı iyileştirme giderlerinin tamamen kendisine ait olacağı ve sözleşme sona erdiğinde hiçbir bedel ve tazminat istemeye hakkı olmamak üzere kiralanan inşaatın tamamının kiraya verenlerin olacağı" kararlaştırılmış olup, geçerli olan ve tarafları bağlayan bu düzenleme nedeniyle davacı kiracı kiralanana yaptığı faydalı imalat bedellerini de davalıdan isteyemeyeceği-
Yüklenicinin, kural olarak sözleşmede kararlaştırılandan fazla ve daha kaliteli malzeme kullanarak yaptığı işler bedelini, yapılan bu fazla işlerin ve kullanılan kaliteli malzemelerin arsa sahiplerinin menfaatine ve yasal olması, ekonomik değerinin bulunması ve fazla işler ile kaliteli malzemeyi içeren imalatı kendisine isabet eden bağımsız bölümler için de yapmamış olması koşulu ile TBK. mad. 526 vd. uyarınca işin yapıldığı tarihteki mahalli serbest piyasa rayiç değerleri üzerinden tahsilini talep edebileceği ancak inşaatın ortak yerlerinde ya da davacı arsa sahibine düşecek bağımsız bölümlerde yapılan bu neviden fazla imalatların arsa sahibinin yararına olduğu gibi, yüklenicinin de yararına olacağı; dolayısıyla her iki tarafın da yararına olan böyle bir kazanımın, fazla iş olarak nitelendirilemeyeceği ve yükleniciye bunların karşılığını isteme hakkı vermeyeceği-