Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mutemet olarak görev yapan davalı A'nın hayali kişiler adına evrak düzenlemek suretiyle işe başlatma muameleleri icra ettiği - Bu hayali kişileri maaş bordrosuna dahil ederek onlar adına kendi hesabına maaş, maaş farkı, ek ders ücreti, eğitim ödeneği vs. istihkaklarını tahakkuk ettirip bankaya yatırıp sonra çekerek kendi adına kullanıp kurum zararına yol açtığı - Davalı A dışındaki davalıların tahakkuk memuru ve ita amiri sıfatıyla gerekli dikkat ve özeni göstermediği için kurum zararından sorumlu oldukları- Yine davalı X Bankası A.Ş.'nin hayali kişiler adına hesap açılırken gerekli kimlik belgeleri ve ıslak imzaların ibrazını istememesinden dolayı gerçekleşen zarardan sorumlu olduğu,- Davalı banka ve davalılar yönünden davacının alacağının ödendiği ve açılan davanın konusu kalmadığı- Davalılardan Y Bankası A.Ş.'ye karşı açılan davanın ise davacı Milli Eğitim Müdürlüğü ile davalı banka arasında dava konusu dönemleri kapsayacak şekilde maaş protokolü yapılmadığı ve davalının davada pasif husumetinin bulunmadığı- Bir kısım davalı hakkında dava açılmışsa da en son alınan bilirkişi raporlarına göre dava konusu fazla ödeme yapılan belgelerde imzalarının bulunmadığı gerekçesiyle davalı Y Bankası hakkındaki davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine,- Davacının bir kısım davalılar hakkında açmış bulunduğu davanın reddine - Davacının davalılar X Bankası A.Ş ve diğer davalılar hakkında açılan davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığı- Davalı A hakkındaki davanın kabulü-
HMK.'nin ilgili hükümleri, ICC Tahkim Kuralları, tarafların sözleşmeye yansıyan iradeleri ve görev belgesi içeriği de gözetildiğinde, tahkim süresinin uzatılması konusunda ICC Divanı'nın kararı varken, Türk mahkemesi tarafından HMK. uyarınca tahkim süresi hakkında karar vermesinin sonuca etkisi olmayacağı, mahkemenin tahkim süresinin uzatılması hakkında ret kararı vermesi üzerine hakem heyetinin yetkisinin ortadan kalktığı düşüncesine bu sebeple itibar edilemeyeceği- Tahkim süresinin ICC Divanı tarafından uzatılmış olduğu, nihai hakem kararının da bu tarih içinde olduğu ve hakem kararının süresi içerisinde verildiği anlaşılmakla, mahkemece davacı vekilinin sair iptal sebepleri üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme kurallarının hakem heyeti tarafından uygulanmadığı gerekçesi ile hakem kararının iptali istemli davada; hakem yargılamasında mahkemelerin rolünün sınırlandırıldığı, hakem kurulunun yetkisi kapsamında kalarak hüküm verdiği gerekçesiyle ortada hukuken geçerli bir hakem heyeti kararı mevcut olduğundan ve iptal koşulları oluşmadığından dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davaya konu hakem heyeti kararının iptali talebinin reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan ve tahkim şartı içeren sözleşmenin uyuşmazlığın temel kaynağı olduğu, davacı vekilinin bu konuda ileri sürdüğü iptal nedeninin yerinde görülmediği, davacı vekilinin iptal sebebi olarak kararın, hukuka ve kamu düzenine aykırı olduğunu ileri sürdüğü, taraflar arasındaki simsarlık ücretinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili ile ilgili olarak hakem heyetince yapılan değerlendirmelerde ve verilen hükümde kamu düzenini ilgilendiren bir husus bulunmadığı, diğer taraftan, hakem karanın maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığının, delil değerlendirmelerinin isabetli olup olmadığının iptal davasında denetlenmesinin mümkün olmadığı, iptal davasına bakan mahkemenin işin esasına dair denetim yapamayacağı, bu sebeple davacı vekilinin kamu düzenine ve hukuka aykırılık nedenlerine dayalı iptal sebeplerinin de yerinde görülmediği-
Tahkim süresi tarafların anlaşmasıyla uzatılabilir ise de, bu uzatmanın belirli bir süreye bağlanmış olması gerektiği, aksi takdirde uzatma anlaşmasının geçersiz olacağı- Hakemlerin kararını tahkim süresi içinde vermeleri gerektiği, bu hususun kamu düzenine ilişkin olup mahkeme tarafından da resen dikkate alınacağı- Hakem heyetince 30 günlük tahkim süresi içerisinde karar verilmediği gibi, tahkim süresinin HMK.’nin 427. maddesinde belirtilen 1 yıllık süre olduğu kabul edilse bile bu süre içerisinde dahi karar verilmediği, tarafların sürenin uzatılmasına dair dilekçelerinde sürenin ne kadar uzatıldığını bildirmemeleri karşısında da usulüne uygun bir süre uzatım anlaşmasından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle hakem heyeti kararının iptaline karar verildiği-
Hakemin görev süresinin uzatılması konusunda ilk derece mahkemesi görevli olduğu- Hakemin görev süresinin uzatılması talebi hakkında ilk derece mahkemesince verilen görevsizlik kararı temyize tabi olmadığından, istinaf başvurusuna ilişkin işlemlerin yapılmasının temini için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesi gerektiği-