Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi bulunduğu yoksa davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün ihale makamı mı olduğu; buradan varılacak sonuca göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün dava konusu alacaklardan diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasının gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
Davalı Müdürlüğün asıl işi yol yapımı ise de bu durumun işi yükleniciye gördüremeyeceği anlamına gelmediği- Eldeki davada .... Yolu ve ... Üstyapı İşleri İnşaatı işinin tümüyle davalı şirkete ihale edildiği, işin bölünerek verilmesi söz konusu olmadığı gibi Karayolları Genel Müdürlüğünün bu işte işçi çalıştırmadığı, uzun süren, yüksek maliyetli ve yapılan imalat hatalarının veya eksikliklerinin sonradan giderilmesinin yine yüksek maliyet ve zaman kayıplarına yol açabileceği inşaat işlerinde, taahhüt edilen yapım işinin gidişatının izlenmesinin ve işin sözleşme ile eklerine ayrıca fen ve sanat kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının denetimi için personel bulundurulmasının davalı Müdürlüğün asıl işveren olduğu sonucunu doğurmayacağı- Davalı Müdürlüğün denetim yetkisini aşan ve işveren olarak kabulünü gerektirecek bir yetkisinin bulunduğunun da iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle davalı Müdürlüğün "asıl işveren" olmayıp "ihale makamı" olduğu anlaşılmakla sorumluluğunun da bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği- "Yol yapım işinin davalı Müdürlüğün asıl işi olduğu, davalı şirket ile davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu" şeklindeki görüşün ise HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi bulunduğu yoksa davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün ihale makamı mı olduğu; buradan varılacak sonuca göre davalı Karayolları Genel Müdürlüğünün dava konusu alacaklardan diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasının gerekip gerekmediği noktasında toplandığı-
9. HD. 17.10.2022 T. E: 12164, K: 12411
İhale makamının sorumluluğunun, işçinin her hak ediş dönemi için olan ücret alacaklarının üç aylık tutarı ile sınırlı tutulduğu ancak bunun için de hak ediş ödeneceği ilgili idare tarafından işyerinde şantiye şefliği işyeri ilan tahtası veya işçilerin toplu bulunduğu yerler gibi işçilerin görebileceği yerlere yazılı ilan asılmak suretiyle duyurulması gerektiği- İşçinin, son hak ediş tarihinden iş sözleşmesinin feshedildiği tarihe kadar olan dönemlerin de birer hak ediş dönemi olarak kabul edilmesi ve bu dönemler için de davalı Bakanlığı son üç aylık ücret alacağından sorumlu tutulması gerektiği-
Uyuşmazlık, davacının ücretinin davalılar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesine esas birim fiyat teklif cetvelinde belirtilen brüt 19.000,00 TL üzerinden yasal kesintiler yapıldıktan sonra bulunan ücret miktarı olarak kabul edilip edilemeyeceğine, her ay ücretine ilave olarak ödenmesi gereken fiyat farkı olup olmadığına ve davacının fazla çalışma yapıp yapmadığına ilişkindir...
Kurulan hükmün dosya içeriğine uygun olmamasının bozma sebebi olduğu, davalı üniversitenin harçtan muaf olduğu halde harçların iki davalıdan hangisinden tahsiline karar verildiği belirtilmeksizin davalıdan tahsiline şeklinde hüküm kurulmasının da isabetsiz olduğu, ihale makâmı olan davalı Üniversitenin davacının ücret alacağı dışındaki alacaklardan sorumluluğu bulunmadığı şartları varsa üç aylık ücret alacağı ile sınırlı olarak ücret alacağından sorumluluğu olduğu bozma ilâmında belirtildiği hâlde, davalı Üniversitenin davalı Şirket ile birlikte ihbar tazminatı, hafta tatili ücreti, fazla çalışma ücreti alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının hatalı olduğu- Kurulan hükmün dosya içeriğine uygun olmamasının bozma sebebi olduğu-
İhale makamının işçilik alacaklarından sorumluluğunun, İş K. mad. 36 gereğince; her hak ediş dönemi için “son üç aylık temel ücret” olarak belirlendiği- Anahtar teslimi suretiyle ihale edilen işlerde, kamu makamlarının kıdem ve ihbar tazminatı ile; fazla çalışma, hafta tatili ile bayram ve genel tatili alacakları yönlerinden sorumluluğu bulunmadığı-
Davacı işçinin aynı alt işveren tarafından ve aynı iş sözleşmesi çerçevesinde farklı kamu kurum veya kuruluşlarında çalışması halinde davalı İçişleri Bakanlığının, dava konusu kıdem tazminatı alacağı yönünden "son kamu kurumu olarak" işçinin farklı kamu kurum kuruluşlarında geçen çalışmalarının tamamından sorumlu tutulması isabetli ise de, davaya konu yıllık ücretli izin ve ihbar tazminatı alacakları yönünden "asıl işverenin müteselsil sorumluluğunun, alt işverenin işçisinin asıl işverenin işyerinde özgülenmiş olarak çalıştığı süre ile sınırlı olduğu" gözetilmeden, tüm çalışma döneminden sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
22. HD. 14.02.2019 T. E: 2017/19542, K: 3289-
  • 1
  • 2
  • 3
  • kayıt gösteriliyor