Davacı Türk Ticaret Kanunu kapsamında ticari bir şirket olup, aynı yasa gereği basiretli davranma yükümlülüğü bulunduğundan Alışveriş Merkezi'nde yer kiralarken kiralananın fiziki ve hukuki durumunu inceleyip ona göre davranması gerektiğinden kira sözleşmesinin iptali, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasında imzalanan 3 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiralanan bodrum kat, zemin kat ve çekme kattan ibaret ev, bilgisayar meslek kurs yeri olarak kullanılmak üzere davacılar tarafından kiralanmış, davacı kiracı tarafından davalıya gönderilen ihtarname ile kiralanan taşınmazın kaçak yapı statüsünde olduğu ortaya çıkan hukuki ayıbın bildirilmediği ve kasten gizlendiği belirtilerek sözleşme feshedilmiş ve tazminat istemine ilişkin eldeki dava açılmış olduğundan, tacir olan kiracının kiralama öncesinde basiretli davranarak sözleşme konusu kiralananın durumunu, niteliğini, kullanma amacına uygunluğunu, bu bağlamda işyerinin faaliyete geçirilmesi için gerekli koşulları, kiralanan taşınmazda bahsedilen işin yapılıp yapılamayacağını araştırması gerektiği, bunun yanında davacı tarafından davalıya süreli bir ihtar gönderilerek ayıbın giderilmesi istenmeden sözleşme feshedilmiş olup bu durumda kiracının ancak kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafları sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre talep edebileceği-
Kira sözleşmenin iptali, tazminat, peşin ödenen kira bedeli ve depozito bedelinin iadesi istemine ilişkin davada, taraflar arasında kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davacı vekili, dava dilekçesinde; davacının kira ve depozito bedeli olarak, 5.300 TL banka havalesi 200 TL elden olmak üzere ödediği toplam 5.500 TL alacağın davalıdan tahsilini talep etmiş olup, davalı elden ödeme iddiasına karşı çıkmış olup, davacı, 200 TL elden ödeme yaptığı iddiasını kanıtlayamadığı, bununla birlikte dava dilekçesinde "diğer deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanmış olduğundan, davalıya 200 TL elden ödediğine ilişkin yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Kiralananın teslim edildikten sonra ayıplı hale gelmesi halinde, kiracının kiralananda sonradan meydana gelen ayıbın giderilmesini istemesi, ayıbın giderilmemesi halinde kira sözleşmesini feshetmesi veya kira bedelinden indirim isteme hakkı olduğu-Davalı kiraya verenin edimlerini yerine getirmediğinden dolayı sözleşmeyi feshetmemiş ve halen faaliyetine devam etmekte olduğundan, sözleşme ayakta olduğuna göre, kiracının kiraya verenin edimlerini yerine getirmediğinden bahisle kira bedelini ödemeden kaçınamayacağı-
Kiralananda ıslanma, nemlenme, küflenme ve rutubet oluşması nedeniyle kiralananın bazı kısımlarının kullanılamadiğı, kiracıya ait eşyaların zarar gördüğü, kiralananın ayıplı olduğu, eksikliklerin giderilmesi gerektiğine ilişkin davalı kiralayana bildirim yapıldığı, daha sonra kiralayanın kiralanandaki ayıpları gidermemesi üzerine akdin feshedildiği anlaşıldığından, davacı kiracının akdi feshedip taşınmazı tahliye etmesi karşısında artık geriye dönük olarak kira parasının indirilmesi talebinde bulunamayacağı- Davacı kiracının, kiralanandaki ayıpları kendisinin gidermeye çalıştığına yada bu konuda hakimden izin alma talebinde bulunduğuna ilişkin delil yada savunması bulunmamakta olup mahkemece, uzman bilirkişi yada bilirkişilerden rapor alınarak kiralananda sonradan çıkan ayıpların önemli ve esaslı ayıp olup olmadıkları, kiracı tarafından giderilebilecek nitelikte olup olmadıkları, ayıpların ve davacı zararının artmasında davacı kiracının kusuru bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Alışveriş merkezinde eksikliklerin tespit edilmesinin, alışveriş merkezinin açılmadığı anlamına gelmeyeceği- Kiralananda eksikliklerin tespit edilmesi halinde, davalı kiracının TBK. mad. 305 ve 306 gereği sözleşmenin feshi ya da kira bedelinden indirim isteme hakkının bulunduğu, alışveriş merkezinin açıldığı ve davalıların da kiralananda faaliyete başladığı anlaşıldığından, davalıların kira bedellerini ödemek zorunda olduğu-
Dava konusu kiralanan davalıya işyeri olarak kiraya verildiğine göre kiraya veren sıfatı ile davalının binanın iskân raporunun alınmasını sağlamak yükümlülüğü olduğu kabulü gerekeceği, sözleşmenin başında 'binanın iskan ruhsatının olup olmadığı' davalı kiraya veren tarafından davacı kiracıya bildirildiği hususu ispatlanmadığından kiralayanın bu yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmasının dürüstlük kuralına aykırı bir davranış teşkil ettiğini, binanın iskan izninin olması asıl olduğundan, kiracının bu konuda özenli davranmadığından bahisle kira akdinin feshinde kusurlu bulunduğundan söz edilemeyeceği-
BK. 250. maddesi şartları oluşmamış olup haklı nedenle fesih ile ilgili BK. mad. 264'e uygun şekilde fesih ihtarı da gönderilmemiş olduğundan, kira sözleşmesine aykırılık nedeniyle kiracı tarafından açılan kira aktinin feshi istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Davalı tarafından kiralanan yerin davalı tarafça idareden yapı kullanma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatının alınmaması sebebiyle idarece değişik tarihlerde mühürlenerek kapatılması sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkin davada, davacının kira akdinin kurulduğu anda kiralanan yerdeki hukuki ayıbı bildiği hususu kanıtlanamadığı gibi kira akdinin devamı sırasında kiralanan işyerinin kapatılarak mühürlendiğinin anlaşılmasına göre davalının TBK. mad. 306 uyarınca tazminat ile sorumlu tutulması mümkün olup, davacıya kiralanan taşınmazın içinde bulunduğu alışveriş merkezinin imar planına aykırı olması ve davalının bu aykırılıkları gidererek yapı kullanım izni almaması sebebiyle davacının kullanımında olan işyerlerinin kapatıldığının anlaşılmasına göre somut olayda kiraladığı taşınmazla ilgili olarak gerekli araştırmayı yapmayan davacı kusurlu ise de yapı kullanım izni olmayan bir yeri davacıya kiralayan davalı da kusurlu bulunduğundan mahkemece aralarında gayrimenkul alanında uzmanlığı olan bir bilirkişinin de yer alacağı bilirkişi kurulundan somut olayın tüm özellikleri nazara alınarak gerek kira akdinin kurulması gerekse devamı sırasında taraflara düşen yasal sorumluluklar irdelenerek sonucuna göre tarafların olaydaki kusur oranlarının tespiti ile davalının sorumluluğunun tayin ve takdiri gerektiği-