HMK'nun 394. maddesinde, ihtiyati tedbirin infazına ilişkin itiraz ve şikayetleri inceleme yetkisinin kararı veren mahkemeye ait olduğu hükmü yer almakta olup, ihtiyati tedbir kararının, icra müdürünce uygulanmış olmasının bu durumu etkilemeyeceği, zira icra müdürünün anılan konuda ihtiyati tedbir infaz memurluğu görevini yapmakta olduğu açık olmakla, icra mahkemesince ihtiyati tedbir kararına ilişkin itirazlar hakkında re’sen görevsizlik kararı verilmesinin gerektiği-
Yediemin ücretinin tespiti ve tahsili istemine ilişkin ihtiyati haciz talep edilmediği gibi ihtiyati tedbire itiraz da söz konusu olmadığından, mahkemece talep konusunda yanılgılı değerlendirme yapılarak ihtiyati haciz talebi veya ihtiyati tedbire itiraz varmış gibi karar verilmesinin hatalı olduğu-
İhtiyati tedbire ilişkin ara kararın infazının İİK. mad. 25/a uyarınca yapılamayacağı- Tedbirin infazı için mahkemesince icra müdürlüğü veya yazı işleri müdürü veya bir başka adliye görevlisi infaz memuru olarak tayin edileceği- Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlere de tedbir kararını veren mahkemece bakılması gerektiği-
Dayanak ilamda İİK'nun 26. maddesi anlamında taşınmaz tahliye ve teslimine ilişkin bir hüküm olmadığından, bu ilama dayalı ilamlı icra takibi yapılmasının ve örnek 2 no'lu icra emri çıkarılmasının mümkün olmadığı, takibe konu ilam, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, otel işletmesinin tedbiren davacıya verilmesine ilişkin olup, hükmün, otel işletmesinin tedbiren davacıya verilmesine ilişkin kısmının, HMK'nun 393. maddesi uyarınca; tedbiri veren mahkeme tarafından uygulanacağı, HMK'nun 394. maddesi ve bunu izleyen maddeler uyarınca mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararlarının esasına ve infazına yönelik şikayetlerin tedbir kararını veren mahkemece inceleneceği-
Mahkeme, davalı tarafın ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata ilişkin itirazı HMK 'nın 394/4 maddesi uyarınca usulüne uygun değerlendirmediğinden, HMK 'nın 341 maddesi uyarınca istinafa tabi usul ve yasaya uygun verilmiş bir karar bulunmadığından davalının istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği-
Dava konusu taşınmazın davalı adına kayıtlı iken bu kez icraen satıldığı ve dava dışı banka adına tescilinin yapıldığı ve banka tarafından da taşınmazın tedbire itiraz eden 3. kişiye temlik olunduğu anlaşıldığından, davada taraf olmayan ilgili 3. kişi tarafından dava konusu taşınmazın edinilmesi şekli de gözetilerek adı geçen vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü gerekeceği-
Kambiyo vasfına haiz olmadığından bahisle açılan menfi tespit davasında, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin HMK'nun 394. maddesi uyarınca; taraflar duruşmaya çağrılıp, itiraz edilen tedbir kararına karşı gerekli incelemenin yapılması gerektiği, düzenlemenin emredici nitelikte olduğu anlaşılmakla; istinaf talebinin bu açıdan kabulünün gerektiği-
Kanun koyucunun ihtiyati tedbire ilişkin kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, HMK'nın 395. ve 396. maddelerinde bilinçli şekilde aynı Kanun'un 394/5. fıkrasına atıf yapmaması karşısında, Mahkemenin 600.000 TL teminat yatırılması halinde şirket hisseleri üzerine konulan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına yönelik ara kararına karşı, kanun yolu, dolayısıyla istinaf yolu kapalı bulunduğundan davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin dilekçesinin "itiraz dilekçesi" olarak dikkate alınması ve bu taleple ilgili mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararına ve bu kararın infazına yönelik itiraz ve şikayetleri uyarınca açılan davaya bakma görevinin tedbir kararı veren mahkemeye ait olduğu-
İcra takibinden sonra açılan menfi tespit talebine ilişkin davada, tedbir kararının değiştirilmesi kararı, davacı vekilinin yokluğunda verildiği için; davacı vekilinin mahkemenin tedbirin değiştirilmesi kararına HMK'nun 394. maddesi uyarınca itiraz hakkı bulunduğu, ancak davacı vekili itiraz hakkını kullanmadan, istinaf yoluna başvurduğundan istinaf başvuru şartının gerçekleşmediği-