TMK m. 618 uyarınca açılan davada TMK m. 617 hükmündeki hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı-
Murisin alacaklılarının korunması için; mirasın açılmış olması, ödemeden aciz bir murisin bulunması, mirasın süresinde reddedilmesi ve reddeden mirasçıya kazandırma yapılmış olması gerektiği, mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptalinin; tüm mirasçılara yöneltilmesi gerektiği ve bu konuda açılacak davanın herhangi bir süreye tabi olmadığı- Mirasbırakanın ödemeden aczi, açıkça belli olabileceği gibi, resmen de tespit edilebileceği, mirasbırakanın ödemeden aczinin her türlü delille ispatlanabileceği ve ispat yükünün davacıda olduğu- TMK'nin 618. maddesi kapsamında; murisin alacaklılarının açmış olduğu, mirasın reddinin iptali davasında, aynı kanunun 617. maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağının bulunmadığı- Davacının, murisin eski eşi olup; tarafların boşanmalarının, eldeki davanın davacısı lehine, 5.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmekle sonuçlandığı ve muris aleyhine, işlemiş faiziyle birlikte toplam 5.164,00 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığı, murisin mirasçılık belgesinde ismi geçen mirasçılarının tamamının, hasımsız olarak mirasın gerçek reddini talep ettiği ve mirasın reddine karar verilerek hükmün 30.10.2013 tarihinde kesinleştiği; davacının alacaklısının, murisin mirasçısı olmayıp, murisin kendisi olduğundan bu dava türünde; TMK'nin 617/1 maddesinde açıklanan hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın reddinin doğru görülmeyip, hükmün bozulması gerektiği-
Mirasın reddi talebinin incelenebilmesi için, miras bırakanın ölüm anındaki aczinin ve miras bırakanın ölümünden beş yıl önceki süreçte mirasçılara kazandırma yapıp yapmadığının tespitinin gerektiği-
Açılmamış mirasta, miras payının devri sözleşmesinde beklenen bir haktan vazgeçme söz konusu iken, mirasın reddinde somut, güncel bir haktan vazgeçme söz konusu olduğundan mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün kıyas yolu ile miras payının devri sözleşmesinin iptaline uygulanamayacağı- Miras payının devri sözleşmesi iptalinin ancak sözleşme taraflarınca istenebileceği-
Talep hakkında karar verilebilmesi için murisin ölüm anında ödemeden aczinin tespit edilmesinin gerektiği, bu amaçla murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi, malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi, mirasbırakanın borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi gerekeceği, murisin borcundan dolayı mirasçıların mirası reddinin iptali istenebilmesi için diğer bir koşul da reddeden mirasçılara kazandırma yapılmış olduğunun belirlenmesi gerekeceği, mirasçının, murisin ölümünde evvelki beş yıl içinde murisinden sağlar arası tasarrufla almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü oldukları değerlerin de belirlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
TMK. mad. 618 gereğince mirasın reddinin iptali istemine ilişkin açılan davada, mirasçıların ret süresi içerisinde tereke işlemlerine karıştıkları, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya murisin işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yaptıkları, kendilerine malettikleri ispat edilemediği- Murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi, murisin borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi gerektiği, mirasçının, murisin ölümünden evvelki beş yıl içinde muristen sağlararası tasarrufla almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü oldukları değerler de belirlenip tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Mirasın reddinin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davada, mirasın reddi durumunda murisin borçları nedeniyle mirasçılarına TMK. mad. 618'in uygulunabilmesi için murisin ödemeden aciz olduğunun ve murisin ölümünden önceki beş yıl içinde mirasçılarına herhangi bir kazandırmada bulunduğunun tespiti gerektiği- TMK. mad. 618 kapsamında murisin alacaklılarının açmış olduğu mirasın reddinin iptali davasında, TMK. mad. 617 belirtilen altı aylık hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmadığından davanın reddi yönünde verilen kararın isabetsiz olduğu-
Murisin alacaklılarının, mirasçıların mirası ret hakkından mahrum olduklarının tespiti davası açabileceği- Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçıların, murisin alacaklarına karşı ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olduğu (TMK. mad .618/I)- Mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptaline ilişkin davanın tüm mirasçılara yöneltilmesi gerektiği, bu konuda açılacak davanın herhangi bir süreye tabi olmadığı-
Mirasın reddinin iptaline ilişkin açılan davada, talep hakkında karar verilebilmesi için murisin ölüm anında ödemeden aczinin tespit edilmesi gerektiği- Murisin tüm taşınır ve taşınmaz mallarının ilgili yerlerden sorularak belirlenmesi, malvarlığı değerlerinin tespit edilmesi murisin borcunu karşılayabilecek yeterlilikte olup olmadığının belirlenmesi ve murisin borcundan dolayı mirasçıların mirası reddinin iptali istenebilmesi için diğer bir koşul da reddeden mirasçılara kazandırma yapılmış olduğunun belirlenmesi gerektiği- Mirasçının, murisini ölümünden evvelki beş yıl içinde sağlar arası tasarrufla almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü oldukları değerler de belirlenip sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiği-
Murisin alacaklılarının korunması için olması gerekli koşullar; miras açılmış olması, ödemeden aciz bir muris bulunması, miras süresinde reddedilmesi, reddenen mirasçıya kazandırma yapılmış olması, mirasın kayıtsız şartsız reddi kararının iptali davalı tüm mirasçılara yöneltilmesi olduğundan, bu konuda açılacak dava herhangi bir süreye tabi olmadığı- Kanun koyucu mirası reddin iptali için altı aylık hak düşürücü süreyi mirasçıların alacaklarının korunması için koyduğu (TMK. mad. 617)- Mirasın reddinin iptali isteğine ilişkin açılan davada, murisin alacaklılarının korunması için yukarıda açıklanan koşullar doğrultusunda araştırma yapılarak ve bu konuda tarafların gösterecekleri deliller toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-