(Elektrik satımına ilişkin) sözleşmenin kurulup kurulmadığı ve satış gerçekleşmediğinden davacının bu nedenle oluşmuş menfi zararı varsa bunun tazmininin mümkün olup olmadığı-  Taraflar arasında mail yoluyla iletişim sağlandığından sözleşme görüşmelerinin TBK m. 4 uyarınca hazır olanlar arasında yapılmış olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve hazırlar arasındaki sözleşmenin makul süre içerisinde imzalanması gerektiği- Davalı tarafından sözleşmenin akibeti sorulmuşsa da davalının son gönderdiği mailden sonra davacı tarafından sözleşmenin imzalanıp gönderilmediği, aksinin davacı tarafça ispat edilemediği, yazılı şekle tabi tutulan sözleşmenin davacı tarafından imzalanıp davalıya gönderilmemesi nedeniyle sözleşme ilişkisinin kurulmadığının kabulünün gerektiği- Davacının sözleşmenin akdedilmemesinde kusurlu olup kendi kusurundan faydalanamayacağı, bu durumda davacının sözleşmenin yürürlüğe girmemesinden kaynaklı menfi zarara ilişkin talepte de bulunamayacağı-
Uyuşmazlık, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle uğranılan zararların tazmini istemine ilişkindir...
Satıcının, sözleşme ve eki şartnameden başka ayrıca ilan ve reklamlarda, broşür ve kataloglarda vaat ettiği hususlar yönünden de alıcı tüketiciye karşı sorumlu olduğu, o halde; teknik şartnamede belirtilmeyen ancak tanıtım materyellerinde belirtilen tüm hususlar yönünden de tek tek ayıplı ya da hiç yapılmayan imalatlar konusunda inceleme yapılarak varsa değer kaybının belirlenmesi gerektiği- Projede henüz tamamlanmamış sosyal tesislerin davalılar tarafından yapılarak ve eksiklikleri giderilerek projenin tamamlanması halinde bu yönden dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, yapılmayan ve bundan sonrada yapılmayacağı kesinleşen sosyal tesisler var ise; bunlardan dolayı davacının uğradığı zararın nisbi metoda göre hesaplanarak, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda değerlendirme de yapılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerektiği-
Yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde fazla çalışmaların, saat ücretinin % 150 zamlı miktarına göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerektiği ve prim usulü ile çalışan işçilerin durumunun da aynı olduğu- Davalı işyerinde satış danışmanı olarak çalışan davacının sabit ücret+bahşiş usulüne göre çalıştığı için fazla çalışma saat ücretinin % 150 zamlı miktara göre değil, sadece % 50 zam nispetine göre hesaplanması gerektiği- Davacı tanıklardan biri davacının eşi olup, diğeri ise işyeri çalışanı değilse ve anlatımlarını destekler yan deliller de dosyada bulunmuyorsa artık davalı tanıkları ile sonuca gidilmesi gerektiği-
Kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları inceleme görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu-
  • kayıt gösteriliyor