Davacı üçüncü kişi vekilinin dava dilekçesinde dayandığı adi yazılı kira sözleşmesi ekinde "...A.Ş.'ye ait envanter defteri" yer aldığından, kira sözleşmesinin yapıldığı şirkete ait ticari defterlere de dayanıldığının kabulü gerektiği- Davacı vekili yargılama sırasında kira sözleşmesinin tarafı olan A.Ş.'nin ticari defterlerinin incelenmesini talep etmiş olup icra takip dosyaları, ağır ceza mahkemesindeki beyanlar, kira sözleşmesi, sunulan makbuzlar, faturalar, banka dekontu ile dinlenen tanıklar ve bilirkişi raporu gözetildiğinde, mülkiyet karinesinin borçlu (dolayısı ile alacaklı) lehine olmadığı- Hukuki dinlenilme hakkının bir gereği olarak tarafların gösterdiği tüm deliller toplanarak sonucuna göre istihkak davasında bir karar verilmesi gerektiği- "Adi yazılı kira sözleşmesinin her zaman düzenlenebileceği, ödemelerin kira sözleşmesine uygun olmadığı, uyuşmazlıkla ilgili olmayan tarım ilaçları ve gübre alımı ile ilgili faturaların delil olamayacağı, takip borçlusunun ağır ceza mahkemesindeki beyanlarının eski tarihli olduğu, ticari defterlerin incelenmesinin sonuca bir etkisinin bulunmadığı" görüşünün ise HGK çoğunluğunca benimsenmediği-
Rödovans Sözleşmesinin Geçerliliğinin Tespiti-
Geçerli bir rödevans sözleşmesinin varlığı durumunda, ruhsat sahibi ile rödovansçı arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu m. 2/6'da düzenlenen asıl - alt işveren ilişkisi tanımına uygun olmadığı; tarih ayrımı yapılmaksızın ruhsat sahibinin rödovansçı işçilerinin işçilik alacaklarından sorumlu olmayacağı-
22. HD. 13.03.2019 T. E: 2017/20166, K: 5868-
Taraflar arasındaki sözleşmede kiralananın "çalışır durumda akaryakıt istasyonu" olarak belirtildiği, KDV dahil ay sonunda motorin satış fiyatı üzerinden 4000 litre yakıt bedeli aylık kira bedeli olarak kararlaştırılarak demirbaşları ile kiraya verilmiş olup davacının talebinin kira bedelinin tespiti mi uyarlaması mı olduğu anlaşılamadığından uyuşmazlığın hasılat kirası sözleşmesinden kaynaklandığının tespit edilmesi halinde Türk Borçlar Kanunu'nun Konut ve Çatılı İşyeri Kiraları hakkındaki hükümlerin uygulanamayacağı, TBK’nun 344. ve devamı maddeleri gereği kira bedelinin tespiti talebinin ancak konut ve çatılı işyeri kiralarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda uygulanabileceği, bunun haricinde kalan yerler ile ilgili kira bedelinin tespitinin istenemeyeceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacının talebinin kira bedelinin uyarlanması olması halinde ise uyarlama koşullarının varlığı araştırılarak kira bedelinin uyarlanmasına karar verilmesi gerektiği-
Ürün kirası sözleşmesi hükümlerine göre kiracıya 30 gün yerine 60 günlük ödeme süresi verilmesi gerekip, davacı tarafından yapılan icra takibinde davalı kiracıya 30 gün ödeme süresi verilmiş olup 30 günlük ihtar süresi tahliye yönünden hukuki sonuç doğurmayacağından tahliye istenemeyeceği-
Yurt dışında yaşayan davalı adına kayıtlı ticari takside şoförlük yapan davacının çalışmasının iş sözleşmesine mi yoksa kira sözleşmesine mi dayandığı, burada varılacak sonuca göre iş mahkemesinin görevli olup olmadığı- Davalının yurt dışında yaşıyor olması dikkate alındığında, davacının davalının gözetim ve denetimi altında olduğu, onun emir ve talimatları doğrultusunda ticari taksiyi işlettiği, çalışma saatleri ve çalışma düzeninin davalı tarafından belirlendiği, başka bir anlatımla taraflar arasında iş ilişkisi kurulduğunu gösterir şekilde bir bağımlılık ilişkisi bulunduğunun kabul edilemeyeceği- Aracın ruhsatının devredilmemiş olması ve aracın trafikte davalı adına kayıtlı olmasının taraflar arasındaki ilişkinin niteliğinin tespitinde belirleyici bir kriter olmadığı- Yoklama memuru ile "çalışan-vekil" olarak davacının ad ve soyadı ile imzasının bulunduğu yoklama fişinde, davalının satın aldığı ticari taksi ile ticari taksi faaliyetine başladığı, yanında bir kişinin (davacının) asgari ücretle çalıştığı yazılı ise de, bu belgeyi davacı kendisi imzaladığından, belgenin tek başına iş sözleşmesinin varlığı için yeterli olmadığı- Davacının 07.05.2009-22.11.2010 tarihleri arasında davalının babası üzerinden sigortalı gösterildiği hizmet cetvelinden anlaşılmakta ise de, davalı tanıklarından biri "kamyonette çalışırken kaza yapan davacının sağlık hizmetlerinden yararlanmak için kendisinin sigortalı gösterilmesini talep etmesi nedeni ile sigortalı gösterildiğini, ancak SGK primlerini davacının yatırdığını" belirtmiş olduğundan ve davalı tanıkları "her ay kararlaştırılan kira bedelinin davacı tarafından davalı tanığı olarak beyanı alınan davalının amcasının oğluna verildiğini" beyan ettiğinden, davalıya her ay sabit bir miktarın ödendiği, geri kalan hasılatın davacıya ait olduğu böylesi bir ilişkide kâr ve zararın başka bir anlatımla ekonomik riskin davacı üzerinde olduğu- Taraflar arasında iş sözleşmesinden kaynaklanan bir ilişki bulunmadığı-
İtirazların kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istekleri-
Hasılat kirasına dair hükümlerinin uygulanabilmesi için, kiralananın demirbaşları ve işletme ruhsatı ile birlikte kiralanmış olması ve işletme hakkının devredilmiş bulunması gerekip, ruhsatın davalı kiracıya ait olduğu anlaşılıp kira ilişkisinin Borçlar Kanununun çatılı işyeri hükümlerine tabi olduğunun kabulü gerektiğinden ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi tanınmasında bir usulsüzlük olmadığı-
Kira bedelinin tam olarak yatırılması gerektiği, kiradan komisyon ve havale masrafı kesilemeyeceği, bilirkişi raporuna göre davalı ihtara konu kira alacağından bakiye miktarını 30 günlük yasal sürede yatırmamış olup temerrüt olgusu gerçekleştiğinden temerrüt nedeniyle tahliyeye ve bakiye miktarın tahsiline karar verilmesi gerektiği-